100 yıl sonra evlilik kavramı olur mu?

____________________________________________________________________

Şu an evlilik kavramını ve evlilik müessesesini yaşadığımız, tanık olduğumuz ya da haberini duyduğumuz olaylarla ölüyor vaziyette görmekteyim.  Hani boşanma istatistiklerini biraz araştıran neden böyle düşündüğümü kolayca anlayabilir.

Eskiden evliliğe nasıl bakılıyorsa, artık böyle bakanların azaldığı da bir gerçek. Eskiden evli değil ve bir karşı cins ile aynı mekanda ve üstelik imam nikahından yoksun kalıyorsanız ya o.. idiniz ya da çocuğu. Mahalleli tepenize biner; bakkal ya ekmek bile vermez, ya da kadını gördüğü gibi sulanmaya, tezgah altı olayına girişmeye çalışırdı. Erkeklerde nasıldı bilmem, eski büyüklerin anlattığına göre, o zamanlarda da varmış zamparalık tezgahları. 😀

Şimdi ise kadın da erkek de aynı evi paylaşıyor, sadece aynı evi paylaşmakla da kalmıyor muhakkak. 😉 Çocuk olmadan evlenmeyebiliyorlar da. Aileleri de bir şey demedikten sonra buna bu bir sorun olmuyor zaten.  Arada evlilik gibi resmi bir bağın olmaması bireylerin de daha özgür olmasını sağlıyor. İki taraf için de ilişkileri soğuyunca ayrılıp gitme lüksü var, geniş bir rahatlık. Bunu yapıp tazminat ödeme vs. uğraşmak yok. Mahalleli de muhtemelen artık daha az tepki veriyor. Tepkisi de aile içi sohbetlerde komşunun dedikodusunu yapmak şeklinde.

Dünya genelinde yeni evlenme oranları yavaş yavaş azalıyor. İnsanlar fikri ve ahlaki olarak özgürleştikçe evlenme oranları daha da azalaca.

Sadece özgürleşme değil muhakkak. Bozuk kapitalizmle süren yaşam ve daha da bozulan kapitalist dünyada, para kazanmak da zorlaşıyor. Para kazanmak için eskiden yapılan şeylerden daha ağır şeyler yapmak gerekiyor. Tabi daha da bozulmaya devam eden genel durum. Çocuk yapmadan evli kalmak zor gibi. Çocuk yapınca da geleceğinin ne olacağı meselesi var. Buna güvenemeyen kişilerin de evlilik ile problemleri var.

Ha evlendiler diyelim… Eskiden belki de boşanma çok bilinen veya sık olan bir şey değilmiş. Aile bireyleri aralarında problem olsa da buna katlanır, yer dayağını yaşar gidermiş… Şimdi ise boşanma daha bilinen ve yaygın bir şey. Eskisi kadar da anormal karşılanmıyor. Yani iletişimde olduğunuz çevrelerde boşanma ile ilgili sık sık haberler duyuyoruz günümüzde. Bu da insanlara cesaret veriyor ki, sorunlarının çözülemeyeceğinden emin oldukları an, boşanabiliyorlar.

Tabi tek boşanma nedeni geçinememe, kavga etme, dayak vs. de değil. Baştan evlilik müessesesine hazır olmadan evlenmek de sorunlardan biri… Yani taraflar birbirlerine karşı sorumluluklarını bilmiyor, yükümlülüklerini düşünmüyor ya da uğraşmak istemiyorlar. Hazır olmadan evleniyorlar yani. Bu durumda da geçinmeleri zor oluyor tabi.

Böylelikle, yapılan evlilik oranları azalıyor ve boşanma oranları da artıyor. Yani insanlar evlilik müessesesi ile uğraşmadan yaşamaya daha da alışıyor. Başlıkta 100 yıl sonra dedim ama, bununla ilgili bir kanıtım yok, ortalama bir değer. 80 yıl sonra da olabilir, 120 yıl sonra da…

Peki 100 yıl sonra ne olur? Bilmem, şu anki yaşamımıza bakıp 100 yıl sonra olacakları şu anki kavramlara ve değerlere göre hayal etmek doğru bir sonuç vermez… Ama belki de… Evlilik müessesesinin adı unutulur. Belediyeler vs. artık evlilik hizmeti vermemeye başlar. İmam nikâhları moda olabilir ama… Daha basit görüldükleri için tek bu nikâh da yapılabilir. Tabi onun da adı unutulmazsa. Ama bin yıldan uzun süredir süregelmiş olmasına güvenim daha uzun süre devam etmesi de büyük oranda mantıklı.

Birlikte yaşama kavramı da değişebilir. Hani sadece aynı evde kalıp cinsel ve romantik ihtiyaçlarını karşılayan iki sevgili tanımı da değişebilir. Sevgililerin sayısının bir olması durumu çürür sanırım. Hani isteyen istediği kadar kişiyle ilişki yaşayabilir. Bu durumda da sabah bir partner, öğleden sonra ikinci, akşam üçüncü, gece dördüncü vs. 😀 Hani diğer partnerler de bunu olumsuz karşılamayabilir.

Çocuk yetiştirme enstitüleri kurulabilir. Aile ilişkilerinin bozulması sonucu çocuk yetiştirme kavramı da değişiklik geçirir muhakkak. Düzenli bir aile yapısı olmadan ilgilenmek zor olur diye bunu sizin yerinize yapacak enstitüler kurulur. Siz aylık ücretlerini yatırırsınız, onlar da çocuğunuzla ilgilenecek görevliler ayarlarlar. Bu şekilde nüfusun azalmasının da önüne geçilir, çocukların belirli bir standartta ve belirli değerleri sayacak şekilde büyütülmesi de sağlanır ki, ideal insan haline getirilebilirler böylelikle… 😀

Bu konu hakkında kitap bile yazılabilir aslında, ama üşeniyorum. Bu kadar da yazmayı planlamamıştım zaten. Hem kim bilir, belki bu artan evlenmeden yaşam istatistiklerinde bir artış yoktur belki. Yüzyıllardır aynıdır ama, gelişen teknoloji sayesinde insanlara daha rahat ulaşılabildiğinden istatistikler artıyor görünüyordur. Yüzyıllarca aynıdır da, yüz yıl sonra da aynı olur belki. 😀

Neyse, konuyu Olacak O Kadar ile kapatalım. 🙂

1 Yorum

  • Yazan: Onur K., 17 Mart 2011 @ 12:53 am

    Katılıyorum Ferhad. Şu an bu yazdıkların bazılarına deli saçması gibi de gelebilir ama gidişhat bunları gösteriyor.

Bu yazıya bağlantılar

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz