70 milyona e-posta adresi
____________________________________________________________________The Next Web’deki şuradan kaynaklı habere göre ülkemizdeki her bir bireyin bir e-posta adresi olacak ve bir Türk arama motoru kurulacakmış.
İlk habere göre her Türk vatandaşının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na bağlı bir e-posta adresi olacak, sanırım buna da Anaposta denecekmiş. Bu 70 milyon adet e-posta hesabı demek oluyor. Her yeni doğan Türk çocuğunun da bir e-posta adresi olacakmış, doğuştan e-posta adresi ile doğacaklar yani. Çocuğa isim vermek o kadar kolay birşeymiş gibi bir de ona e-posta adresi mi düşünecekler. Bunu devlet isme bağlı olarak bir adres verecektir ama olası adresi telafuz eden ana baba adresin okunuşunu kafiyesini falan beğenmeyince çocuğun adı böyle olmasın falan da diyecektir. 🙂 Her bir adrese de 10 GB e-posta kotası verilecekmiş.
Her Türk vatandaşına bir e-posta adresi verilmesinin iyi yanları herkese kolay ulaşılabilecek belirli bir e-posta adreslerine sahip olmaları olacak. İkide bir e-posta adresi değiştirip duramayacaklardır ne de olsa. Ha bir de bu dolaylı olarak küçük yaştan İnternet ve bilgisayar kullanımını da özendireceğinden bilgi toplumu yönünde ilerlemeye katkısı olacaktır. Bir de hazır e-posta adresi verilmesi kullanıcıları o adresleri Hotmail vs. hesaplara tercih etmelerini teşvik edecceğinden yabancı e-posta servsilerinin kullanımı azalacakktır. Bu da e-postalarımızın çeşitli Amerikan servisleri tarafından okunma ihtimalini azaltacağından ulusal güvenliğimize olumlu bir katkıdır. Yurtdışı e-posta servisleri için üretilecek trafik de yurtiçine yönleneceğinden bu trafikten dolayı yurtdşına çıkan döviz miktarımız azalacaktır.
Her Türk’e e-posta adresi olayının olumsuzlukları da yok değil. Mesela e-postalarımızı yabancı servslerin okumasından sakınırken bakarız bizimkileri iyice ezberler e-postalarımızı. 🙂 Böyle bir amaçlarının olma ihtimali de yüksek bence. Herkesin ne yapıp ettiği denetimde olacak, bir tuhaflık ya da yasaya karşı bir durumda hemen olaya el koyabilecekler. Tabi buradaki kuralları da yine onlar belirleyeceğinden ortaya otoriter bir çorba çıkması söz konusu. 🙂 Bu konu ile ilgil idaha şimdiden bu e-posta adreslerini kullanmayacaklarını ve bunları spam e-postalar ile dolduracaklarını söyleyen bir sürü kişi oldu. Bir diğer olumsuzluk ise Türkiye’deki İnternet anlayışını bilirsiniz. Hepsi bir tekelin (Mikrostupid) altındadır ve bunu dışındaki alanlara uzanılamaz, bu tekelin ürünleri de yine bu tekelin ürünleri ile kullanılır ki ortadya büyük bir rant sağlama olayı çıkıyor. Zaten yıllardır bizden sağlanan rant iyi de artacak yani. Bir milyondan fazla öğrencisi olan Anadolu Üniversitesi’nin AÖF fakültesinin çevrimiçi ders çalışma sistemi bile bu tekelin ürününü kullandığından bu kadar öğrencisini de bu tekelin ürünlerini kullanmaya teşvik edip özgür irade ile gelişmelerine bir tekel engeli koyup Ağ’a sadece bir IE penceresinden bakmalarına sebep oluyor (Bkz. Internet Explorer değil Exploder, Exploder). Ha bu sene açık kaynağa Pardus’a falan şu kadar bütçe ayrıldı! Evet ayrıldı ama bu da Pardus’u çok geliştirip tüm Türkiye’de kullandıracakları demek değildir ki! Çocuk bir miktar büyüyünce, buradan öte kendi devam eder diyecek olan anne yıllardır yaptığı gibi aşığı ile seks yapmaya devam edecektir, çocuk da kendi başına kalacaktır böylece. Bir başka olumsuz taraf da bildiğiniz üzere bu ülkede herşey geriden gelir. Milletin kullandığı teknolojik bir yeniliğin buraya gelmesi için diğerlerinin onu bırakması gerektir. 🙂 Örneğin; Gmail ve Hotmail e-posta sistemlerini yeni özelliklerle doldururken bizim e-posta sistemlerimiz ise Cpanel’le yaygınca kullanılan SquirrelMail benzeri bir arayüzde kalacaktır.
Aslında sistemin olumsuzluklarında en çok korkulan olumsuzluk ilk bahsettiğim e-postalarımızın okunması olasılığı. Bu olasılığı indirgemek için bu girişimin bir bakanlıktan değil de Mynet gibi özel bir kuruluştan çıkmasını isterdim. Mesela her kimlikle başvurana ve aile bireylerine ücretsiz e-posta adresi vs. kampanya şeklinde yapabilirlerdi böyle birşeyler.
Arama motoru konusu ise farklı ortamlarda uzun zamandır çok tartışılmış bir konu. Yerli arama motorumuzun olması çeşitli devlet yöneticilerimizin yaptığı aramaların başka ülkeler tarafından bilinmemesini sağlayacağından stratejik olarak önemi olan bir konu. Veya mesela bir savaş veya anlaşmazlık durumunda arama motorlarına erişimimizi keserek bize teknolojik bir ambargo koyamamaları için. (Bkz. Google çökme senaryosu ve yerli arama motorlarımız) Tabi bunda da arama motorunda yapılan aramaların kaydedilip bizim devletimiz tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi korkusu var. Acaba otorieter, totaliter rejimlere doğru gidermiyiz falan diye. Burada da özel girişim olmasının önemi çıkıyor ortaya, çoğu kişi sırf aramalarının takip edilmesi korkusundan kullanmayacaktır bunu. Düşünsenize arama kutucuğuna “çocuk pornosu” yazıp arıyorsunuz, beş dakika sonra kapınız çalıyor. Kapıdan bakıyorsunuz; “Buyrun kimsiniz?”, cevap geliyor; “Polis, hakkınızda xxx bakanlığı tarafından çocuk pornosu ile ilgili suçlara karıştığınıza yönelik suçlama var…” şeklinde giden bir muhabbet. Ha bir başka konu da var ki bu arama motorunun öncelikle Google kadar iyi sonuçlar üretmesi gerekli ki halk bu arama motorunu kullansın. Bu da bana şimdilik pek mümkün gelmediğine göre pek rağbet göreceğini düşünmüyorum.
Şimdilik ortada dönen söylentiler bu şekilde. İleride neler olacak, nasıl olacak bakıp bekleyip göreceğiz. Yalnız bir otoriter rejim planları falan olursa işler kızıçacak demektir. 🙂 Sadece bilim kurgu yayınlarında olan olayları düşündüğümüzde neler olabileceğini çok iyi anlıyoruz, öyle şeyler olmaması dileğiyle. (Bkz. 1984 – George Orwell)