Mary Shelley РFrankenstein ̦zeti

____________________________________________________________________

Mary Shelley’in ünlü gotik tarzı eseri Frankenstein’in özetidir. Okumadan önce Frankenstein’deki karakterler hakkında bilgi alabilirsiniz. Özeti ilk olarak kitaptaki gibi bölüm bölüm yapmaya kalktım ama daha sonra karışınca ben de bölüm olayından vazgeçtim, baÅŸtan sona okumak en iyisi. Genel olaylar alınmıştır fazla ayrıntıya girmedim, kendim içinden çıkamam yoksa. 🙂 Bazı yerleri telefonda yazdığımdan karakter hataları da olabilir.

Roman mektuplar ÅŸeklinde baÅŸlar.  Robert Walton Rusya St. Petersburg’daki ablası Margaret Saville’e mektuplar yazarak olayları anlatır. Ä°lk mektupta ablasına çok büyük bir amacı gerçekleÅŸtirme, Kuzey Kutbu’na gitme, Büyük Okyanusa bir geçit bulma ve yeryüzünün manyetik gücünün kaynağını ortaya çıkarma gibi amaçlarından bahseder.
İkinci mektupta hiç arkadaşı olmamasından ve yalnızlığından, yanındakilerin eğitimsiz olduklarından, etkileyici şeylere olan aşkı vs. sebebiyle onlarla iyi anlaşamadığından bahseder. Üçüncü mektupta yola çıktıklarından bahseder.

Dördüncü mektupta gemi büyük buz yığınları arasında sıkışır kalır. Walton ve adamı uzakta bir canavarın sürdüğü bir kızak görür. Sonraki sabah yine bir kızak ve adam görürler ama bu önceki gece gördüklerinden farklı biridir. Walton kuzeye gittiÄŸini söyleyene kadar adam gemiye binmek istemez. Zamanla Walton ve bu yabancı yakınlaşırlar ve Walton’ın planını öğrenen Victor bundan vazgeçmesini, bunun için onunkine benzeyen hikayesini anlatmaya karar verir. Mektupta Walton artık mutlu olduÄŸunu ve yabancının öyküsünü sonraki gün anlatacağını yazar. Burada Walton’un anlatımı bitip yabancınınki baÅŸlar.

Okuyucunun daha sonra Victor olduÄŸunu öğreneceÄŸi yabancı hikayesine baÅŸlar. Aile geçmiÅŸini, doÄŸup büyümesini, aile üyelerini anlatır. Alphonse ve Caroline’in evlenmesini daha sonra da Elizabeth’in aileye katılmasını anlatır. Caroline’in Elizabeth ve Victor’un bir gün evlenmeleri isteÄŸinden bahseder.

Elizabeth ve Victor yakın arkadaÅŸlar olarak büyürler. Ayrıca arkadaşı Henry Clerval’dan da bahseder. Victor zamanla doÄŸal dünyanın sırlarından etkilendiÄŸini ve Cornelius Agrippa ( 16. yy. esrarengiz bilimler üzerine tahsilli biri)’nın bir kitabından etkilenip doÄŸal bilimlerle ilgilenmeye baÅŸlar. Åževkle simyacı Agrippa, Paracelsus ve Albertus Magnus’un eski çalışmalarını inceler. Babası bunları okumamasını istese de bu onu daha çok okumaya teÅŸvik eder. Åžiddetli bir fırtınada evinin yakınındaki bir aÄŸaca yıldırım düşmesi ile doÄŸanın yıkıcı gücüne tanık olur. Bu onun bilim üzerine merakını zayıflatır ama bir süre sonra o yine devam eder.

17 yaşında Victor Ingoldstadt üniversitesine gitmek için Cenevre(Geneva)’ deki ailesini bırakır. Gitmeden hemen önce Caroline kızıl hastalığına yakalanan Elizabeth’i iyileÅŸtirmeye çalışırken hayatını kaybeder. Ölüm döşeÄŸinde Elizabeth ve Victor’a evlenmelerini söyler. Birkaç hafta sonra da Victor Ingoldstadt’a gider. Ãœniversitede doÄŸal felsefe profesörü M. Krempe ile görüşür. M. Krempe bugüne kadar simyacıları incelemeye harcadığı zamanının boÅŸa gittiÄŸini anlatır ve merakını kırar. Daha sonra kimya dersine katıldığı profesör Waldman onu bilim üzerine çalışmalarını devam ettirmeye ikna eder.

Victor sosyal yaÅŸamını ve Cenevre’deki ailesini ve onlardan gelen mektupları bile ihmal ederek hevesle çalışmalarına baÅŸlar ve çok hızlı aÅŸama kaydeder. YaÅŸamın oluÅŸumuyla büyülenen Victor insan vücudunun nasıl oluÅŸup daha sonra da nasıl öldüğünü araÅŸtırmaya baÅŸlar ve yaratma ve yaÅŸamı anlayarak bir cansıza hayat verebilecek düzeye gelir. Bir yaratıcıdır artık.

Canavar yavaÅŸ yavaÅŸ bir ÅŸekle kavuÅŸmaya baÅŸlar. Victor onu güzel ama, sarı derisi, parlak dalgalı saçı ve inci gibi beyaz diÅŸleri ile iÄŸrenç olarak tanımlar. Burada Canavar Adem’in yaradılışına zıttır çünkü Allah Adem’i “iyi” olarak görür. Canavarı canlandırınca ondan korkar ve odalardan birine uyumaya gider ama Elizabeth ve annesinin cesediyle ilgili kâbuslar görür. Rüyasında Elizabeth deÄŸiÅŸerek kucağında tuttuÄŸu annesine dönüşür, daha sonra da kurtlar kefenden onun üzerine geçmeye baÅŸlar. Uyandığında da Canavar’ı kontrol etmek için laboratuvara gider. Geceyi avluda yürüyerek geçirdikten ve sabah sadece kasvet verici bir yaÄŸmurla baÅŸlar, hiç umut yoktur. (Burada hava Victor’ın iç durumunu simgeler). Henry’nin gelmesi ona bir avuntu olur, Henry bir terslik olduÄŸunu anlayıp Victor’a sorsa da o hiç birÅŸey söylemez. Henry Victor’ı iyileÅŸmesine yardım eder ve aralarında iyi bir dostluk oluÅŸur. Victor ailesine önem vermeye ve onlarla tekrar iletiÅŸim kurmaya karar verir.

Elizabeth Victor’a onun için endiÅŸelendiÄŸini ve hemen Cenevre’ye bir mektup yazmasını istediÄŸini belirten bir mektup yazar. Ayrıca annesinin ölümü üzerine Justine Moritz’in de aileye döndüğünü söyler. Victor’un karamsarlığı biraz düzelir ve evini özlemeye baÅŸlar. Ona tiksindirici geçmiÅŸini hatırlatan herÅŸeyden kurtulmaya çalışır. Clerval da ona yardım eder ve yaÅŸam boyu sürecek bir arkadaÅŸlık geliÅŸmiÅŸ olur. Victor biraz iyileÅŸse de tamamen iyileÅŸemez.

Victor babasından hemen eve gelmesi gerektiÄŸini, çünkü erkek kardeÅŸinin boÄŸularak öldürüldüğünü anlatan bir mektup alır. Burası canavar artık gerçek varlığını göstermeye baÅŸladığından ve yaratıcısı için bir tehdit olduÄŸundan kitapta bir dönüm noktasıdır. Victor bütün gece uyumaz ve Canavar’ı kendi kötü doÄŸasının bir sonucu olarak görür. Canavar’ın ailesini psiÅŸik iletiÅŸimle bulduÄŸunu ve William’ı öldürdüğünü bilir. William’ın ölümü için Justine’in sorumlu tutulduÄŸunu ve yargılanacağını öğrendiÄŸinde ÅŸok olur ve suçlu olduÄŸunu bilir. Yaratığının bunu yaptığını ve nedeninin incelenmesi gerektiÄŸini düşünür. Victor nedenini söylemese de Justine’in masumluÄŸunu söylediÄŸinde babası da temize çıkmasını istediÄŸini söyler. Onlara göre iÅŸlemediÄŸi bir suçu üstlendiÄŸine göre o zaten bir ÅŸehittir.

Victor deli damgası yemekten korktuÄŸu için gerçeÄŸi söylememekte ve bu yüzden durumu düzeltememektedir. Justine suçsuz olduÄŸunu söylese de elinden birÅŸey gelmez. Justine’in ne kadar kibar ve duyarlı biri olduÄŸunu bilenler bile ona destek olmaz. Sadece Elizabeth onu savunur ancak o da Justine’in suçu itiraf etmesi ile ÅŸaÅŸkınlığa uÄŸrar. Elizabeth ve Victor hapiste Justine’i görür ama Victor yüzleÅŸmek istemez. Elizabeth ve Justine vedalarşırken acıklı bir sahne vardır. Justine tüm olanlara raÄŸmen ölümden korkmaz, çünkü ailesinin onun suçsuzluÄŸuna inanması onu rahatlatır. Victor Justine’in ölümünden vicdan azabı duyar, artık yaratığının iki kurbanı olmuÅŸtur.

Bu bölümde Frankenstein ailesinde gezinen duygusal anarÅŸiden bahsedilir. Victor’ın düşmanlık ve umutsuzluk olan duyguları kabullenme ve acı duygularına sahip diÄŸerlerinden zıttır. Ä°yi bir hayata sahip olmak istese de kendini teselli edemez. SaÄŸlığı kötüleÅŸmeye baÅŸlar, kederini hafifletmek için sadece yalnız kalmak ister. Ä°ntiharı da düşünür ama ailesine ve özellikle Elizabeth’e karşı endiÅŸesi ve Canavar hala etraftayken bunu yapmasının uygun olmayacağını düşünmesi onu engeller. Elizabeth ise olayı kadere baÄŸlar ve Victor’a intikam ve umutsuzluk duygularını bırakmasını söyler, bu bölümde Victor ile iliÅŸkileri geliÅŸir. Victor tek başına daÄŸları keÅŸfe çıkınca eski çocuklur deneyimlerini düşünmeye baÅŸlar. DaÄŸlara kaçışı duyguları ve eski anılarından kaçmasına iÅŸarettir. Derin bir uyku çekebilmesi onun daÄŸlarda daha huzurlu hissettiÄŸine kanıttır. Mount Blanc yazar tarafından vurgulanmış yüksek ve güçlü bir daÄŸdır, Victor da daÄŸa hayran kalıp ondan cesaret alır.

YaÄŸmurlu ve karamsar bir günde Victor daÄŸa gider. Victor buz, kar ve kayalardan oluÅŸan depresif bir görüntüden bahseder. Çığ olma ihtimali vardır ve bu Victor’ı canavar ve diÄŸer sıkıntılarından kurtaracağı için ona çekici gelir. Tam rahat vakit geçirmeye baÅŸladığında da hızla yaklaÅŸan canavarı görür. Ä°lk baÅŸta ona saldırmayı düşünse de canavar onu kendiyle konuÅŸmaya ikna eder ve de isteklerine uymazsa kötü sonuçlar doÄŸacağını söyleyerek tehdit eder. Canavar kendisini ilk insan Adem’e benzetir ancak Paradise Lost kitabındaki Åžeytan gibi “fallen angel”‘a benzetir. Adem elma yiyerek cennetten atılır ama yine de Allah ona kötü davranmaz. Halbuki canavar toplum tarafından dışlanmakta ve istenmemektedir. Victor kötülüğünden ÅŸikayet etmeden önce onu mutlu etmesi gerektiÄŸini düşünür.

Canavar hikayesini anlatır. Hayatının baÅŸlangıcı her yetiÅŸkinin gençliÄŸini hatırlaması gibi bulanıktır. Duyularını ve etrafındaki bilmediÄŸi dünyayı keÅŸfetmeye baÅŸlar. Ä°lk anda duyularının henüz yetersiz olması sebebiyle Ingoldstadt’tan nasıl ayrıldığı anlatılmaz. De Lacey ailesinden bahseder. Basit ve sakin bir yaÅŸam süren bir köylü ailedirler. Erkek kardeÅŸ Felix ormandan odun toplar ve kız kardeÅŸ Agatha ev ve bahçeyle ilgilenir. Kör olan babaları ise çocukların eÄŸlencesi ve ilhamıdır. Canavar uzun süre onları kendini belli etmeden izler. Bu esnada “evlat edinildiÄŸi” ailesine sevgi duymaya baÅŸlar. Burada ilk kez sevgiyi hisseder ve bu duyguya dayanamadığından pencereden uzaklaÅŸtığını söyler.

Canavara göre De Lacey ailesi her şeye sahiptir ama buna rağmen mutlu olmamalarına anlam veremez. Ona göre hiçbir eksikleri yoktur, sıcak ateşleri, acıktıklarında yiyecekleri lezzetli yemekleri, elbiseleri, arkadaşlık ve muhabbetleri vardır. Sıkıntılarının fakirlik ve açlıktan kaynaklandığına karar kılıp bir daha onlardan yiyecek çalmayıp odun toplayarak ve evlerini tamir ederek yardım etmeye karar verir. Canavar bir keresinde küçük bir su havuzunda kendi yansımasını görür ve ne kadar korkunç göründüğünü anlar. Kötü görüntüsüne rağmen, ne kadar zor olsa da, iyi ve merhametli bir yaratık olmak ister. De Lacey ailesi de onu iyi ruh ve mükemmel insan olarak tanımlar ama o bunu düşünmez. Günün birinde aileye kendini göstermeyi, iyi davranışları ile dış görüntüsünü unutturacağını düşünür.

Kulübeye Safie adında güzel bir kız gelir. Kız Fransızca bilmez ve öğrenmeye çalışır. Bu canavar için dil öğrenmesi için büyük bir fırsattır. Canavar ayrıca yaradılışını düşünmeye baÅŸlar. Normal olmadığı ve topluma ait olmadığı düşüncesi onu korkutur. Ä°nsanlara mı hayvanlara mı daha yakın olduÄŸunu düşünür. Ailesi olup olmadığını annesini babasını düşünür. Bunun yanıtı sadece Victor’dadır.

Aynı zamanda biraz tarih ve insanlık ile ilgili bilgi de almıştır. De Lacey ailesi Fransa’nın üst orta sınıf ailelerindendir. Felix devlet görevlisidir ve de Agatha da üst seviyedeki leydilerden kabul edilir. Safie’nin bir Türk olan tüccar ve yıllardır Paris’te olan iÅŸadamı babası yanlışlıkla suçlanmış tüm parası elinden alınıp hapse atılmıştır. Bu canavara haksızlığa uÄŸrayan baÅŸkaları da olduÄŸunu gösterir.

Canavar kitap dolu bir bavul bulur ve onları hevesle okur. Her birinde onu memnun edecek birÅŸey bulur ve kitapları “tecrübe ederek” okur. Zamanla kitaplar hakkında kendi fikirlerine sahip olmaya baÅŸlar. Ä°nsanların Cennet’ten atılışını anlatan ve kendi öyküsüyle benzerlikler taşıyan Paradise Lost’u okur. Victor’ın ceketinde acı çekmesine sebep olacak bir kağıt bulur. Allah’ın yarattığı insanın gözünde “güzel” olmasından etkilenir ki kendisi korkunç bir görüntüye sahiptir. Safie de De Lacey ailesine katılır ve aile bundan memnun görünmektedir. Canavarın yalnızlığı ise ona kendisi için bir Havva olması gerektiÄŸini düşündürür, ancak sadece kendi türünden bir canlı ile eÅŸleÅŸebilir ve böyle bir canlı da yoktur. Bu kısımlarda okuyucu canavara acır ve empati duyar. Canavar kendisini aileye göstermeye karar verir ve bir gün evlerine gider. Sadece baba vardır ve onunla iyi anlaşırlar. Ancak diÄŸerleri dönünce Felix canavarı döverek kovar.

Ailesinin onu kabul etmeyiÅŸi üzerine Victor’ı bulup, intikam almak ister. Yolda bir akarsuda boÄŸulmak üzere olan bir kızı görür ve kurtarır. Ancak burada da bir haksızlığa uÄŸrar ve onun kıza saldırdığını düşünen insanlar tarafından omzundan vurulur. Tüm intikam duygularına karşı yine de çevresindeki güzellikleri fark edebilir. Tüm iyi düşüncelerine karşı yine de görünüşü ve boyutları sebebiyle insanlar tarafından yanlış yargılanması ona hiç mutlu olup olmayacağını düşündürür. Cenevre’ye gittiÄŸinde yiyecek ve barınak ararken Victor’ın kardeÅŸi William’a rastlar ve bunun Victor’ı üzeceÄŸini ve acı çektireceÄŸini düşünerek onu öldürür. Daha sonra ondan cebindeki annesinin madalyonunu alır ve kulübeye dinlenmeye gider. Uyuyan Justine’i görür ve William’dan aldığı madalyonu onun cebine koyar.

Canavar Victor’a ona varlığı için gerekli duyguları yaÅŸayabileceÄŸi bir eÅŸ yaratmasını ister. Victor bunu reddeder. Canavar yapmazsa ona zarar vereceÄŸini ima edip onu mutlu etmesini ister ve isteÄŸini reddetmemesini söyleyip Avrupa’dan Güney Amerika’ya gideceÄŸini söyler. Victor ona inanıp ona bir eÅŸ yapmaya karar verir, canavar da bittiÄŸinde ona söylemekten çekinmemesini söyler.

Victor canavara söz verdiÄŸinden yapmayı baÅŸaramazsa canavarın ona zarar vermesinden korkar. Canavarın onu takip edip etmeyeceÄŸini ve aynı deneyi ikinci sefer yapmak için cesaret toplaması gerektiÄŸini düşünerek Cenevre’den ayrılır. Clerval’a katılır ve Kuzey Denizi’ne kadar seyahat ederler. M. Shelley burada kendi seyahat ettiÄŸi yerlerden bahseder. Victor normal ÅŸartlarda olsa bu seyahatten çok keyif alacağını ancak bir amacı olduÄŸunu ve onu yerine getirmesi gerektiÄŸini vs. söyler.

Victor ailesini ve canavarı bir süredir görmediÄŸinden onun ailesine zarar vermiÅŸ olabileceÄŸini düşünüp ailesi için endiÅŸelenir. Henry’den yolculuÄŸa yalnız devam etmesini Ä°skoçya’da buluÅŸabileceklerini söyleyip ayrılır ve Orkney’deki ıssız bir adada çalışmaya baÅŸlar. Bazen günlerce çalışmazken bazen de gece gündüz çalışır. Bu ıssız adada vücudu oluÅŸturabilmek için parçaları nasıl bulduÄŸundan bahsedilmez.

Victor yeni bir dişi yaratık yaratma işlemine başlar. Geçmişte canavarı ilk yapmaya başladığı üç yıl öncesi ile şu anki durumunu tekrar sorgular. Yeni yaratacağının eskisinden daha kötü olabileceğini ve eskisi ile arasındaki anlaşmaya uymayabileceğini düşünür. Eskisinden daha tehlikeli bir yaratık yaratıp veya çoğalmaları yoluyla insanlığı tehlikeye atabileceğini düşünür. Bunun üzerine yapmaya çalıştığı canavarı parçalar ve eskisi bunu görünce ona kızıp düğün gecesi intikamını alacağını söyleyip gider. Daha sonra Victor da oradan ayrılır.

Canavarla Victor’ın aç, üşümüş ve kayıp olmaları durumlarının birbirine benzediÄŸini gösterir. Victor’ın Ä°rlanda’da bir yabancı olarak düşmanca karşılanması da bir diÄŸer benzerliktir. Victor orada iÅŸlemediÄŸi bir cinayetten suçlanır ve öldürülen kiÅŸi Henry Clerval’dır. Yine de Victor Bay Kirvin’den yardım alır ve canavar da De Lacey ailesinin yanında biraz rahatlar. Victor yine tüm eziyetlerinden kurtulmayı, intihar etmeyi düşünür. Tüm geçmiÅŸini silip biraz rahatlamak ister. Ancak babası gelir ve suçsuzluÄŸu anlaşılınca da Paris’e dönerler.

Ä°rldanda’daki kendiyle fiziksel ve ruhsal yüzleÅŸmelerinden sonra babasına Justine, William ve Henry’nin ölümünden sorumlu kiÅŸi olduÄŸunu ve onu ne kadar az tanıdığını anlatmaya çalışır. Elizabeth ve Victor’ın birbirlerine karşı ebedi bir aÅŸk duydukları ve evlenmek istedikleri anlaşılır. Bu aÅŸk Victor için ÅŸu an tek sakinleÅŸtiricidir. Victor ve Elizabeth kurları esnasında birbirlerinin yaÅŸamına katılmaya çalışırlar. Düğün gecesinde ölmesinden korksa da en iyi zamanlarını geçirmeye çalışırlar. Canavarın sadece kendisine zarar vereceÄŸini düşünür ama canavarın ona sevdiklerini öldürerek zarar verdiÄŸini anlayamaz. Onun paranoyası yine tutar ve Montalagre ve Mont Saleve’de doÄŸada huzur bulmaya çalışır.

Victor ve Elizabeth balayı gecesini geçirecekleri hotelde odalarına giderler. Gece bir fırtına baÅŸlar ve Victor saklanacak yerlerde canavarı aramaya baÅŸlar. Bu esnada içeri giren canavar Elziabeth’i yakalar ve boÄŸar. DiÄŸer misafirler odaya girdikçe Victor canavarın varlığından bahseder. Cenevre’ye ailesinden geri kalanları kurtarmaya gideceÄŸine yemin eder. Cenevre’deki Alphonse üvey kızının ölümüne üzülür ve kendi de birkaç gün sonra ölür. Victor artık bir kurbandan ailesi ve arkadaşının öcünü almak isteyen bir avcıya dönüşür. Victor çok geç olsa da hikayesini sulh hakimine anlatmaya karar verir. Artık deli denilmesinden korkmaz ve intikam isteÄŸinden deliye dönmüştür. Victor’ın gözlerindeki delilik ve kızgınlığı gören hakim onu hezeyan çektiÄŸine ikna etmeye çalışır. Victor onun en üstün bilgelik düzeyinde bile ne kadar ihmalkar olduÄŸunu söylese de bu onun kendi ihmalkarlığıdır çünkü bütün bunların nedeni kendisidir. Canavarın yakında bir yerlerde sinsi sinsi dolaÅŸtığını düşünür, canavar Victor’ın nerede olduÄŸunu bilir, o da yakınlaÅŸtığı zamanı algılayabilir.

Bu bölüm Victor’ın ölümüyle sonlanır. Victor William, Elizabeth ve Alphonse’un yattığı mezarı ziyaret eder. Onlara veda edip intikamlarını almaya yemin eder. Canavara lanet edip onun yaptıklarının aynını yapacağını söyler. Canavarın yakında bir yerde onu duyup gülmesi Victor’ı onu kovalamaya teÅŸvik eder. Kovalamaca Ä°sviçre’den Ä°talya’ya, Akdeniz’den Karadeniz’e, Rusya’nın bozkırlarından Kuzey Kutbu’nun donuk tundralarına kadar sürer. Canavar düşmanının nefretini arttırmak için arkasında notlar bırakır ki o bu notları bırakmasa Victor onu takip edemeyecektir. Victor Robert’tan da yardım ister.

Son mektuplar
Bunlarda bilginin kötü amaçlarla kullanımı, amacını gerçekleÅŸtirmedeki baÅŸarısızlığı ve ne zaman bir arkadaÅŸ bulsa onun da ölerek yine arkadaÅŸsız kaldığı gibi konular yer alır. 5 Eylül tarihli mektubunda Walton sınırlarını bildiÄŸini ve hala gitmek istediÄŸini yazar. Victor aklını kaybetmiÅŸtir, çünkü akıllı bir adam hayatını gerçekten kendi iÅŸine yaramadıkça böyle bir ÅŸeye adamaz. Ayrıca adamlarının istemesi üzerine güneye dönmeye razı olduÄŸunu anlatır. 12 Eylül tarihli son mektupta Victor’ın kabininde öldüğünü yazar. Daha sonra da kabinde canavarı gördüğünü söyler ve canavarın Milton’ın Paradise Lost kitabından bahsettiÄŸini, onda bile Allah’ın düşmanlarının arkadaÅŸlarının olup onun kimsesinin olmamasından, iyilik yapmak isteyen biriyken nasıl böyle kötüleÅŸtiÄŸi ile ilgili hikayesinden bahseder. Canavar yaratıcısı da öldüğünden artık daha yalnızdır ve buzların arasına kaçıp gözden kaybolmuÅŸtur.

27 Yorum

  • Yazan: Sinan, 28 Aralık 2009 @ 4:33 pm

    Teşekkürler.

  • Yazan: murat, 28 Aralık 2009 @ 6:56 pm

    xxxxx ne saçma şeleri koyup duruyonuz

  • Yazan: FeRHaD, 28 Aralık 2009 @ 11:49 pm

    Murat bey, saçmalık öznel bir kavramdır, mesela yukarıda yazdığınız yorum bana göre çok saçmadır, ağzınızı bozmanız ise daha da saçmadır. 😀
    “albertus magnus canlısı” Google araması ile geldiÄŸiniz sayfada aradığınızı bulamamış iseniz bile farklı ÅŸeylere saygılı olmak adına buna veya baÅŸka birinin ihtiyacı olabilecek bir ÅŸey için saçma demeniz doÄŸru deÄŸil.

  • Yazan: zeynep, 14 Åžubat 2010 @ 8:42 pm

    cok ama hemde cok tesekkür ederim cok işime yaradı büyük bi yükten kurtuldum tekrar tesekkürler:)

  • Yazan: ezq!, 21 Åžubat 2010 @ 8:29 pm

    çokkkkkk saolun gerçekten çok işme yaradı saolunn

  • Yazan: boÅŸver, 10 Mart 2010 @ 7:58 pm

    teşekkürler

  • Yazan: yaqmur Rain, 5 Mayıs 2010 @ 8:47 pm

    Sen buRaya Özet diqiLde Kitabı qeçirmişssin 😀 Poaa.ddd

  • Yazan: FeRHaD, 6 Mayıs 2010 @ 2:47 pm

    Azı olmasın da fazlası olsun, iyidir. 🙂

  • Yazan: xxxxx, 5 Aralık 2010 @ 3:18 am

    saÄŸolun arkadaÅŸlar… büyük sevap iÅŸlediniz.. bi ilÅŸkiyi kurtardınız. 🙂

  • Yazan: elif, 19 Aralık 2010 @ 11:58 pm

    yarın bu kitaptan sınavım var ve henüz okumamıştım. bu özeti yazan cennete gitmeli….

  • Yazan: FeRHaD, 20 Aralık 2010 @ 3:22 am

    Sınavınızda başarılar arkadaşlar. 🙂

  • Yazan: crn, 16 Ocak 2011 @ 8:57 pm

    çok saolun:)harika olmuş

  • Yazan: fatih, 18 Ocak 2011 @ 6:40 pm

    teskkürler ödevimde cok işime yaradı

  • Yazan: azra, 2 Nisan 2011 @ 4:50 pm

    benimde pazartesi bu kitaptan sınavım var allah razı olsun bunu yazandan 🙂

  • Yazan: duygu, 9 Nisan 2011 @ 1:57 pm

    victor kadın yaratığı yok etmede haklıydı üreyip daha zararlı olrlar die ama başka sebepleride varmı arkdşlar bitane bana yetmiyo ödevm uzun olmalı lütfen birz bilgi verrmsnz haklı olma sebebnden 🙂

  • Yazan: serkan, 11 Nisan 2011 @ 7:08 pm

    saolun kitap sınavım var işime yarar inş.

  • Yazan: zeyzey, 23 Nisan 2011 @ 3:45 pm

    daha sınava girmedik haftaya bu kitapla ilgili sınava gireceÄŸiz inÅŸallah faydasını görürüm herkese baÅŸarılar…

  • Yazan: A B, 1 Mayıs 2011 @ 3:53 pm

    Allah razı olsun kardeş çok faydası oldu

  • Yazan: servet, 22 Aralık 2011 @ 7:25 pm

    yazandan allah razı olsun çok işime yaradı

  • Yazan: salih gül, 29 Aralık 2011 @ 10:53 pm

    çok saol kardeşim

  • Yazan: ahsen, 1 Ocak 2012 @ 3:26 pm

    çok teşekkürler sayende iyibi not alıcam :)) <3

  • Yazan: google., 14 Åžubat 2012 @ 11:15 pm

    okurken hiçbir şey anlamamıştım. burada gördüm çok sevindim süpersiniz.

  • Yazan: zehra, 22 Åžubat 2012 @ 11:30 pm

    ya gerçekten çok saol.çünkü bu kitabn ingilizcesini okumam lazmdı ve brdan okumam yetti.çok teşekürler çok yrdmcı oldun.. 🙂

  • Yazan: zeyno, 1 Mart 2012 @ 3:32 pm

    teşekürler

  • Yazan: Seren, 10 Mart 2012 @ 10:48 am

    Cok tesekkür ederiz, ellerinize emeğinize sağlık.

  • Yazan: Emirhan, 27 Mayıs 2018 @ 6:44 pm

    Sen adamın dibisin kardeşim?

  • Yazan: FeRHaD, 17 Haziran 2018 @ 1:16 am

    Biliyorum. 😉

Bu yazıya bağlantılar

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz