Mobil operatörlerimiz 4G’ye hazır mı?

____________________________________________________________________

İşler 4G LTE için çok da iç açıcı değil. 3G ve 2G şebekelerinde baz istasyonları şebekenin daha üst hiyerarşideki santral vs. kontrol kısımlarına mikrodalga radyolink bağlantısı ile bağlanıyordu. Bu bağlantı baz istasyonlarında görebileceğiniz davul şeklinde karşılıklı birbirine sinyal veren antenlerle sağlanıyordu. Radyolink teknolojisi iyi bir teknoloji. Ancak 4G için ihtiyaç duyulan hızlara ulaşmakta yetersiz kalıyor. Mesafe ve bant genişliği arttıkça anten boyutlarını büyütmek gerekebiliyor, ayrıca hava şartlarından etkilenebiliyor vs. Radyolinklere en iyi alternatif ise fiber optik kablolar. Hem kapasite olarak çok daha yüksek kapasite sunabiliyorlar, hem de hava koşullarından etkilenmiyorlar. 4G için düşünülüğünde de fiberoptik altyapılar 4G teknolojisinin olmazsa olmazı olarak görülüyorlar!!! Çünkü 4G LTE-A ile taşınacak büyük miktarda trafiği taşıyabilecek en iyi teknoloji bu. Aslında her baz istasyonunda fiberoptik bağlantısı olacak diye de bir şey yok. Bir baz istasyonuna fiber optik bağlantı kuruluyor ve buradan etraftaki diğer baz istasyonlarına radyolink ile ulaşılabiliyor. Bu 3G’de yaygın bir kullanım türü idi. Ancak 4G için fiber hatların çok daha fazla arttırılıp radyolink bağlantılarının ve atlama noktalarının azaltılması gerek ki hız düşümleri olmasın.

Peki ülkemiz fiberde ne durumda? Türkiye’deki tüm operatörlerin toplamda 240 bin KM kadar fiber optik kablo ağı varmış. Bunun 190 bin KM kadarı da herhalde Turk Telekom şirketine ait. Geri kalanı da Superonline ve diğer alternatif operatörlere ait. Operatörlerimiz her şeyi mükemmel gibi gösterse de ne yazık ki bunlar çok da yeterli değerler değil. Ayrıca birkaç yıldır İstanbul’da mesela belediye eski devlet tekeli Turk Telekom haricindeki firmaların yeni fiber optik kablo döşemelerine izin vermiyor. Bu yüzden İstanbul için bile operatörlerin yeterli fiber altyapılarının olduğu tartışılır. 4G için muazzam bir fiber altyapıya ihtiyaç var olduğu düşünüldüğünde ufak bir değerlendirmeye gidelim;

Turkcell, yaklaşık on yıldır SuperOnline firması ile şehirlerarası ve şehiriçinde fiber döşüyor ve evlere kadar fiber hizmeti sunuyor. Turk Telekom’dan sonra Türkiye’deki en büyük altyapıya sahip operatör. Şehir içlerinde çok fazla olmasa da şehirlerarası bir miktar fiber kablosu var. Trafiğinin büyük kısmını kendi fiber altyapısı ile taşıyor. Bkz. Turkcell SuperOnline fiber altyapısı. Ayrıca yurtdışı ile de Interoute, Tata vs. çeşitli bağlantıları var. BOTAŞ’tan kiraladığı bir altyapısı vs. de var.

Vodafone, yıllar önce Borusan Telekom’u satın alarak bir altyapı elde etmişti. Geçen yıl da TEİAŞ’ın yüksek gerilim hatlarına yıldırım düştüğünde, hattın paratoneri görevini görerek korunmasını sağlayan toprak tellerinin içindeki fiber altyapısını kiralayarak Türkiye çapında geniş bir altyapıya eriştiği söylenebilir. Bkz. TEİAŞ fiber iletim haritası. Ayrıca yine bir miktar şehirlerarası kendi fiber ağı da var.

Avea ise kendi fiber altyapı döşemiyor, grup şirketi Turk Telekom’un altyapısını kullanıyor. Turk Telekom da Türkiye’deki en yaygın fiber altyapıya sahip firma olduğuna göre fiber altyapı konusunda en avantajlı firma konumunda. Sadece şehirlerarası değil, şehir içlerinde de en yaygın ve belki de çoğu baz istasyonuna fiber ulaştırabilecek bir altyapıya sahip. Turk Telekom ayrıca birkaç yıldır da İstanbul’da fiber kazısı yapabilen tek firma.

Aşağı yukarı her operatörün şehirlerarası bir miktar fiber ağı var. Bu açıdan çok sorun yok gibi görünebilir. Ancak 4G ile taşınacak muazzam trafiği düşünecek olursak yeterli olmadığını göreceğiz. Avea açısından durum görece iyi gibi diyebiliriz. Ancak diğer iki operatörümüz şehir içlerinde çok fazla fiber altyapıya sahip değil. Şehirlerin belli noktalarına kadar fiberle ulaşabilseler bile buradan her baz istasyonuna fiber ile ulaşamıyorlar. Radyolink de dediğimiz gibi fiber kadar performanslı bir teknoloji değil. Turkcell ve Vodafone için Turk Telekom’un fiber şebekesini kiralayarak kullanmak da mümkün ki zaten şu anda da böyle bir kullanımları var. Ancak bu da kendi fiber altyapılarını işletmekle aynı değil, hem maliyetler hem de altyapı yönetimi açısından…

Eğer verimli bir 4G hizmeti sunulmak isteniyorsa fiber altyapıların hızlı bir şekilde genişletilmesine devam edilmelidir. Ayrıca İstanbul gibi yerlerde alternatif operatörlerin yaşadığı fiber kazı yapma izni sıkıntısı da giderilmelidir. Kazı için alternatif operatörler belediyeden izin almak zorundadır ve bunda sıkıntı yaşamaktadır. Bu derhal çözülmelidir.

Peki fiber olmadan 4G verilmez mi? Tabii ki verilir. Ancak dediğim gibi 4G fiber ile birlikte düşünülen bir teknolojidir. Radyolink 100 Mbps civarı hızlara kadar kullanılabilir olsa da daha yüksek hızlara ulaşmak istediğimizde fiberdeki verimi almamız güçleşiyor. Yani yeterli fiber altyapı olmadan fibere geçişimiz kolay değil, eğer zorla da bir geçiş yapılırsa 3G hizmeti aldığımız bir 4G şebekesine sahip olabiliriz.

Operatörler fiber hariç 4G’ye hazır mı?

4G ile ilgili tek sıkıntı fiber yatırımları değil, fiber işin bir boyutu. Baz istasyonları ile cep telefonlarımız arasındaki bağlantıyı sağlayacak 4G anten panelleri ve radyo üniteleri, baz istasyonlarındaki nodeB denen LTE ekipmanı ve diğer transmisyon cihazları. Bunların ihaleden sonra baz istasyonlarına kurularak devreye alınmaya hazır hale getirilmesi gerek. Ayrıca operatörlerin görmediğimiz yüzü veri merkezleri ve santralleri tarafında da ilgili yatırımların ve 4G ana şebekesinin kurulması gerekli. Telekom ekipmanları pahalı donanımlar olduğundan da bu tür altyapı öğeleri oldukça pahalı. Bundan dolayı da operatörler seve seve yatırım yapmakta zorlanıyor.

2 Yorum

Bu yazıya bağlantılar

  1. F Tipi Blog - Made in Satisfaction » 4G
  2. F Tipi Blog - Made in Satisfaction » Türkiye ve 4G

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz