Atatürk’ün Bilimle Ä°lgili Sözleri

____________________________________________________________________

Atatürk bilime önem veren, Türk milleti için çok önemli olduğunu düşünen bir liderdi. Bunu aşağıdaki sözlerinden anlıyoruz:

  • 1922 – Gözlerimizi kapayıp tek başımıza yaÅŸadığımızı düşünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaÅŸayamayız… Aksine yükselmiÅŸ, ilerlemiÅŸ, medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaÅŸayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. Ä°lim ve fen nerede ise oradan olacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. Ä°lim ve fen için kayıt ve ÅŸart yoktur.
  • 1922 – Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, inanışların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. Ä°lerlemede geleneklerin kayıt ve ÅŸartlarını aÅŸamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Hayat felsefesini geniÅŸ bir açıdan gören milletlerin egemenliÄŸi ve boyunduruÄŸu altına girmeye mahkumdur.
  • 1923 – BaÅŸarılı olmak için aydın sınıfla halkın zihniyet ve hedefi arasında doÄŸal bir uyum saÄŸlamak lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceÄŸi idealler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır.
  • 1923 – Halka yaklaÅŸmak ve halkla kaynaÅŸmak daha çok aydınlara yöneltilen bir vazifedir. Gençlerimiz ve aydınlarımız niçin yürüdüklerini ve ne yapacaklarını önce kendi beyinlerinde iyice kararlaÅŸtırmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilecek bir hale getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır.
  • 1923 – Taassup cahilliÄŸe dayanır. Bundan dolayı taassubu olan cahildir. Ä°lim mutlaka cahilliÄŸi yener, o halde halkı aydınlatmak lazımdır.
  • 1923 – Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil yapmış, diploma almış gelmiÅŸ, olanları korumak kadar doÄŸal ve lüzumlu bir ÅŸey olmaktan baÅŸka, parti parti eÄŸitim ve öğretim görmek için ilim ve fen almak için Avrupa’ya, Amerika’ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceÄŸiz. Ä°lim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık himaye ok zayıf kalır. Bunun yerine mecburiyet geçerli olur.
  • 1923 – Ä°lim ve özellikle sosyal bilimler dalındaki iÅŸlerde ben emir vermem. Bu alanda isterim ki beni bilim adamları aydınlatsınlar. Onun için siz kendi ilminize, irfanınıza güveniyorsanız, bana söyleyiniz, sosyal ilimlerin güzel (yapıcı) yönlerini gösteriniz, ben takip edeyim.
  • 1923 – Ben, manevî miras olarak hiç bir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuÅŸ ve kalıplaÅŸmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aÅŸmak zorunda olduÄŸumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediÄŸimizi fakat asla taviz vermediÄŸimizi, akıl ve ilmi rehber edindiÄŸimizi tasdik edeceklerdir.
  • 1924 – Dünyada herÅŸey için, medeniyet için, hayat için, baÅŸarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. Ä°lim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doÄŸru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fenin yaÅŸadığımız her dakikadaki safhalarının geliÅŸimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek ÅŸarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduÄŸu kuralları, ÅŸu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak deÄŸildir.

Yorum yok

Henüz bir yorum yok.

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz