Gece saat 2:30’a kadar çeviri yapıp yattım. Yatarken uyumayı falan planlıyordum, yorgundum ama nerdee. Saate bir ara baktığımda 5:23 gösteriyordu. Sonra yavaş yavaş etraf aydınlandı arkadaşlar falan teker teker kalktı tam saat 8 gibi telefonun alarmının çalmasını bekliyorum, o an uyumuşum ve alarmı falan duymamışım saat 8:15 gibi tekrar uyandım ve yeter artık dedim kalktım. Bütün gece yatakta dönenip, akrobatik hareketler yapıp dur ve uyuma. Yataktan kalkışım da bir başkaydı. Yemekhaneye gidiyorum beynim Java.lang.NullPointerException atıp duruyor neymiş bedenim belirtilen yerde yokmuş. O sanırım daha yeni uyumaya başlamıştı. Daha uyumadımki uyanayım ayakta uyuyacağım neredeyse 15 20 dakika kestirmişim o kadar. Neyse robot gibi gezeceğiz bugünlük.
Ne demek istediğimi aşağıdaki videoyu izledikten sonra anlayacaksınız. Tabi videoyu izledikten sonra diğer ilgili diğer videoları da izleyin. Bunlar Google’ın geliştirdiği açık kaynak Android adlı cep telefonu işletim sistemi ile ilgili videolar. Aslında işletim sistemi biraz Sun Microsystems’ın satın aldığı Savage’nin ürettiği Java temelli işletim sistemi profiline benziyor. Donanım kısmında donanım ile ilgili kütüphaneler, sürücülerden vb. oluşan bir Linux çekirdeği, yazılım tarafına doğru da Java programlama dili ile yazılmış kütüphaneler ve uygulamalar. Ayrıca OpenGL kütüphanesinin cep telefonu gibi sınırlı aygıtlar için olan sürümü OpenGL ES’yi de destekliyor. Bu aygıta gelişmiş bir 3D performansı sağlıyor. Sistemde Google’ın Gmail ve Maps gibi uygulamaları da var. Tabii kullanılmaya başlanana yani 2008’e kadar daha da geliştirilecektir. Aslında Google asıl uygulamanın bizler tarafından geliştirileceğini belirtiyor ve en iyi uygulamaların geliştiricilerine verilmek üzere dolarları hazırlamışlar. Sistem için uygulamalar Java programlama dili ile yazılıyor. Ancak Sun’ın Java ME standardı anlaşılan desteklenmeyecek. Yani Android’in kullandığı Java sanal makinesi olan Delvik sanal makinesi Java ME için yazılmış uygulamaları çalıştırmayacak. Android’in SDK’sı yazdığınız kodu Java Byetcode’a dönüştürüyor ve sonrada .jar uzantılı dosyalarını .dex uzantılı dosyalara dönüştürüyor. Yazılımlar Java ile yazılıyor ama standart Java kütüphaneleri kullanılmıyor, bu yüzden de Java ME uygulamaları çalışmıyor. Bu Sun’ı biraz tedirgin edeceğe benziyor. Çünkü Java ME ve Java SE standartlarını birleştirme hayalleri bitecek ve mobil uygulama pazarındaki büyük payını kaybedecek gibi duruyor. Bu ayrıca yazılım alanındaki en büyük rakiplerinin zayıflama ihtimalini gören Microsoft’u da sevindiriyor. Burası projenin ana sayfası. Buradan projenin geliştirme dosyalarını indirebilir ve sistemi buradan deneyebilirsiniz. Daha fazla yazmama gerek yok, videoyu izleyin ve kendiniz görün. Devamını oku »
Geçen yıl Türkiya Kyoto’yu İmzala kampanyası vardı. Ben de İnternet üzerinen imzamı atmıştım. Tabi sonuç pek etkili olmadı. Şimdi yine bir kampanya. Geçen yol ki kampanyaya katıldığım için bana bir mail atmışlar, şöyle diyor;
Sayın Ferhad Fidan, Bu maili, “Türkiye Kyoto’yu İmzala” kampanyasına destek verdiğiniz için alıyorsunuz. 16 Şubat – 26 Nisan 2007 tarihleri arasında yürütülen imza kampanyasında hem internet üzerinden, hem de elden imza toplanmış ve iki ayda toplanan 168.498 imza TBMM Başkanlığı’na teslim edilmişti. Bu imzalardan biri de size aitti. Verdiğiniz destek için çok teşekkür ederiz. İmzaların tesliminden 2 gün sonra, 28 Nisan günü İstanbul’da, Kadıköy Meydanı’nda yaptığımız “Başka Bir Enerji Mümkün-Türkiye Kyoto’yu İmzala” mitinginde de yaklaşık 10.000 kişi vardı. Ancak mücadelemiz bitmiş değil. Hükümeti Kyoto Protokolü’nü bir an önce imzalamaya davet etmek ve küresel ısınmayı durduracak önlemler almasını sağlamak için sokaklarda olmalıyız. Devamını oku »
TEMA Vakfı, 2/B orman alanlarının satılmaması ve aynı sorunun tekrar yaşanmaması için “Bir İmzaya Karşı Bir Milyon İmza” sloganıyla imza kampanyası başlattı. Erozyonla Mücadele Haftası nedeniyle 17-25 Kasım 2007 tarihleri arasında TEMA Gönüllüleri tarafından 72 il ve 22 ilçede 94 noktada imza standları açılacak. TEMA Gönüllüleri 21 Kasım 2007 tarihinde Ankara’da Atatürk Kültür Merkezi’nden Anıtkabir’e “Ormana Saygı” için yürüyecek. Siz de buradan imza kampanyasına katılabilirsiniz.
Konu hakkında daha ayrıntılı bilgiyi, konuyu ilk olarak gördüğüm yakuter’deki tek çözüm ormanları satmak mı yazısından ve TEMA’nın sitesindeki şu sayfasından bulabilirsiniz.
whoshouldliveagain.com adlı site en çok kimin tekrar yaşamasının istendiğini belirlemek için yapılmış bir anket sitesi. Site sonuçları 2008’de açıklayacakmış ama şimdiden sonuçlar belli aslında; %60.2 oran ve 81 bin oyla Mustafa Kemal Atatürk. Oylamaya 20 ünlü kişi seçilmiş. Bunlar arasında Atatürk dışında Adolf Hitler, Einstein, Büyük İskender, Bruce Lee, Elvis Presley, Julius Caesar, Hannibal, Pavarotti, Marilyn Monroe, Mahatma Gandhi ve Shakespeare gibi ünlüler de var. Bir de anasayfanın başlığına şöyle yazılmış;
GOD IS WATCHING THIS VOTE… ( Allah bu oylamayı izliyor. )
Keşke bu kadar basit olsa, oylama birincisi olan Atatürk tekrar yaşasa, üstelik tam şu günlerde.
Sıralamada Atatürk’ü %27 oy oranı ile Adolf Hitler ve %4 oyla Einstein takip ediyor. Siz de birer oy kullanın ve birinciliğimizi garantileyelim.
Ya sen git böyle şarkı yap git onu kısacık iki dakika yap. Bahsettiğim Anathema’nın Parisienne Moonlight şarkısı. Evde bilgisayarımda vardı. 2 dk. 05 saniye idi. Bir yerden çakma falandır diyordum ama şimdi İnternet’te baktım harbiden iki dakikalık bir şarkı. Böyle bir şarkıya pek yakışmıyor ama adamlar iki dakikada çarpalım zaten bir iki dakika daha etkisinden kurtulamazlar demiş. Güzel şeyler kısa sürer prensibiyle hareket ediyorlar herhalde. Buyrun;
Bu arada videoyu hazırlayan arkadaş ta iyi hazırlamış haa. Sözleri de verelim; Devamını oku »
Ben de girdim siteye baktım. Meğerse yeni bir Türk arama motoru imiş. Bu tür şeylere pek sık rastlamıyoruz diye bir girip inceleyeyim dedim. Şu an için çok gelişmiş bir durumda değil ancak bir meta arama motoru olmaması ve botlarla arama yapması oldukça hoşuma gitti. Hemen ismim vb. birkaç arama yaptım ama sonuçlarda benimle alakalı sonuçlar benim sitemden çıkmadı. 🙂 Bana link veren tedmer‘deki linklerimi gösteriyor. Neyse zamanla endeksini büyütecektir. En ilgimi çeken özelliklerinden biri program araması yapabilmesi. Devamını oku »
Bildiğiniz gibi İnternet ortamında birçok site istatistiği tutan statcounter, netstats gibi servisler var. Bu servisler size verdikleri HTML kodunu sayfalarınıza ekleyerek çalışıyor. Sayfanız açıldığında yapıştırılan kod servisin JavaScript dosyasını çağırıyor ve bu dosyada sisteminiz bazı bilgilerini toplayıp kullandığınız servisin sunucularına gönderiyor. Ayrıca servisler kullanıcıların tekrar eden ziyaretlerini de belirleyebilmek için sisteminize bazı çerezler kaydediyorlar. Bunlar genellikle ücretli servisler ve sınırlı sayıda istatistiği tutuyor. Ayrıca zaman zaman sisteminizde çalıştırdıkları JavaScript kodları ve bıraktıkları çerezlerin güvenliği ile ilgili tartışmalar da çıkmıştır. Tabi eğer PHP ve MySQL destekli bir sunucunuz varsa bu tür servisleri kullanmaya mecbur değilsiniz. Bu tür sistemler için kendi sunucunuzda çalıştırabileceğiniz bir çok yazılım var. Bunlardan en iyilerinden biri firestats yazılımı. Bu yazılım kişisel kullanım için ücretsiz olarak dağıtılıyor ve Joomla, Django, Drupal, Gallery2, Gregarius, MediaWiki ve işimiz olan WordPress gibi yazılımlara da entegre edilebiliyor. Şuradan bir demosunu deneyebilirsiniz. Devamını oku »
Bir İngilizce kullanıcısının her zaman yanında bir ansiklopedik sözlük taşıması mümkün olmuyor. Bu durumda aklımıza alternatif olarak kendi uygulamam CepIngilizce gibi cep telefonu, PDA vb. araçlarda çalışan uygulamalar geliyor. Tabii kendi uygulamamdan söyleyebilirim ki bunlar da ansiklopedik İngilizce sözlükler kadar başarılı değil. Diğer bazı sözlüklerde aradığınız sözcüğün anlamını bulsanızda sadece yaygın kullanımlarından birkaçı var oluyor. Yani çoğu akademik kullanım için yetersizler. İşte burada da İngilizce cep sözlük uygulamaları yardımımıza koşuyor. Bu uygulamalar aradığımız sözcüğün Türkçe karşılığını vermek yerine İngilizce’deki anlamını açıklıyor.
İnsan yüreği sarkaç gibiydi işte, istediği noktaya ulaştıktan sonra tüm hızıyla tam tersi tarafa kaymaya başlar. - Kitap: Oğullar ve Rencide Ruhlar, Alper Canıgüz
Kişisel, Yaşam | FeRHaD, 30 Kas 07 | 
(12) Yorum var 
