Fırsatlar

____________________________________________________________________

Herkes tarafından çok sevilen bir adamdı. Ancak kader ve dua anlayışı biraz farklıydı.

Birgün yaşadığı yerde sel felaketi oldu. Herkes bölgeyi terketmeye başladı. Ama adam birşey yapmadı. Bir komşusu da gdecekken adamın evinin önünde durup seslendi; “Haydi, arabaya atla. Kasabada kimse kalmadı. Barajın kapakları patladı, büyük bir sel geliyor.”

Bizimki “Sena git. Allah beni kurtarır.” dedi. Sonra sular dahada yükseldi. Yardıma gelen bir kayığı ve ardından gelen tekneyi “Allah beni kurtarır” diyerek geri çevirdi. Sular yükselince evi su bastı ve adam sonunda evin bacasına çıktı. Kendisini kurtarmaya bir helikopter geldi ve onu da geri çevirdi. Tabi sonunda boğularak öldü.

Allah katına yükselince de “Allah’ım sana güvenimiştim. Niçin benim dualarımı kabul edip beni kurtarmadın?” dedi. Allah’da adama cevap verdi:

Denedim hem de  çok denedim. Önce sana arabasıyla komşunu gönderdim. Sonra bir kayık, ardından tekne ve son olarak bir helikopter gönderdim. Ama sen hiçbirini kabul etmedin.

Yöntem farklılığı, adamımız belli ki farklı birşeyler bekliyordu. Tüm sele rağmen Allah’a dua ettiği için evine su girmeyeceğini, girse bile çatıda sadece oturup selin bitmesini bekleyeceğini orada ona birşey olmayacağını düşünüyordu.

Kıssadan hisse:  1. Etrafınız fırsatlarla doludur ama siz bu fırsatları göremediğiniz için onları değerlendiremezsiniz. Gözlerinizi açın ve etrafınızdaki fırsatları görmeye ve fark etmeye çalışın. Bazen beklemediğiniz birşeyden beklemediğiniz birşeyler çıkabileceğini unutmayın.

2. Hiç birşey yapmadan istediğiniz birşeyin olmasını Allah’tan beklemeyin. Önce istediğiniz şeyi elde etmek veya başarmak için çalışın, elinizden geleni yapıp biraz emek harcayın, varsa gerekli tedbirleri alın ve sonra bol bol Allah’a dua edin. Hiç birşey yapmadan Allah’tan onu yapmasını beklemeyin. Eğer siz gereğini yaparsanız Allah size karşılığını verecektir.

4 Yorum

  • Yazan: E. Ali, 9 Ocak 2009 @ 5:28 pm

    Hayrı da şerri de Allah yaratır. Biz farkında değiliz ama her an yaptığımız her şey sonraki anlarımızı hazırlıyor. yani biz istiyoruz Allah yaratıyor. Hayır da olabilir şer de olabilir. hen an neyi hazırlıyorsak istediğimiz şey gerçekte odur. tembel oturan kişi gerçekte zararla karşılaşmak istiyor ama bu isteğinin farkında değil.
    Dualarımız ise kabul olunur. Ancak aynen beklediğimiz şekilde kabul olunmaz. Benzetmeli bir örnek: Helva için dua ederiz. karşımıza öyle fırsatlar çıkar ki un, su, şeker, yağ imkanlarımız derecesinde nasıl kesin olarak elde ederiz vesaire bize gösterilir. işte bu nedir? duamız kabul olmuştur. hem de yüzde yüz. ama biz armut piş ağzıma düş misali bir beklenti içindeyizdir. Hayatta mucize bekleyenler avcunu yalar. Mucizeler peygamberler ile gösterilir. biz ise haddimizi bilmeliyiz. fıkradaki adam haddini bilmemiş mucize beklemiş.

  • Yazan: degirmenlerekarsi, 9 Ocak 2009 @ 11:06 pm

    “Herşeyi Allah’tan beklemeyin.” demişin… “her şeyi devletten beklemeyin” sözü gibi…

    Allah’tan beklemeyip de kimden bekleyeceğiz ki..? Bize Allah tan başka yardım edecek olan mı var? Gereğini yapsak bile, bu yaptığımız da zaten Allah ın yardımı ve izni ile değil mi?

    Demek istediğin başka bir şey biliyorum ama o tümce, “bize Allah tan başka biri de yardım edebilir” anlayışını taşıdığı için şirk’e, küfre giriyor… Oysa ki tüm yardımlar Allah tandır…

  • Yazan: FeRHaD, 10 Ocak 2009 @ 2:24 am

    Değişiklik yaptım, şimdi oldu mu acaba?

  • Yazan: degirmenlerekarsi, 11 Ocak 2009 @ 11:02 am

    evet, olmuş… 🙂

Bu yazıya bağlantılar

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz