Matematik nefretim nasıl oluştu?

____________________________________________________________________

Aslında fen, biyoloji ve kimya gibi sayısal konular tam benim alanımdır, çoğuna da ciddi ilgim ve merakım vardır, ve belli dönemlerde de bu alanlardaki çeşitli konulara yoğunlaşıp o alandaki spesifik bir bilgiyle iyice dolmuşumdur. Ancak bu sevgime rağmen bir sayısal bölümde eğitim görmüyorum, İngilizce Öğretmenliği gibi sayısalda başarısız olanların kaçtıkları bölümlerden birindeyim. 🙂 Peki neden, çünkü ben de matematiği sevmiyorum, nefret bile ediyorum, peki neden?

Babam matematiÄŸe çok fazla önem veren biriydi. Bu sebeple bana temel dört iÅŸlemi daha birinci sınıfta öğretmiÅŸ idi. Ä°kinci sınıfta arkadaÅŸlar iki basamaklı vs. sayılarda iÅŸlemler öğrenirken ben milyonlar milyarları falan hesaplıyordum. 🙂 Ha bir de babam ile okul faktörü arasında kaldığımdan okuldaki iÅŸlemlerde virgüllü sayılar kullanılmazken, ben kullanıyordum. 🙂 Yani teoride matematiÄŸim diÄŸerlerine göre daha iyiydi. 🙂 Daha sonraki yıllarda da matematik zorlaÅŸtıkça babam üzerime daha fazla düştü, tabi ben de iyice nefret etmeye baÅŸladım. Zaten çoktandır nefret ediyordum, 4 X 4 diye program falan vardı, bizimkilere matematiÄŸi hatırlatmasın diye hiç izlememeye çalışır veya izlerken de tırsa tırsa izlerdim. 😀 Bir de babam bir kesir hastası idi, ha bire kesirlerde toplama çıkarma çarpma bölme… 😀 Bu ÅŸekilde iÅŸte daha tam geliÅŸmemiÅŸ hücrelerimi gereÄŸinden fazla yükleyerek öldürüyordum, neyse.

5. sınıftayım, sınıf öğretmenimiz de bir matematik manyağı idi. Bize orta bir ve iki sorularını falan yaptırırdı. Yapamayınca da… 😀 Çok iyi hatırlarım, pilot kalemi ile 6 kez kafamıza dik dik vurup, “Nati kafa (Ä°lk üç vuruÅŸ), nati mermer (Son üç vuruÅŸ)”  derdi. 😀 Bir de “Formülü uygula oÄŸlum formülü…” diye bağırırdı. Kızınca da tokatlardı tabi. Hatta bir arkadaşımı önlüğünün arkasından tutup çok iyi sarstığını hatırlıyorum. Bir kez de kaldırıp sıranın üzerine  vurarak kurbaÄŸa gibi zıplattığını hatırlıyorum. 😀

Bu şekilde işte nefret temelim hazırlanmış olan matematiğe lise 1. sınıfta zorlaşan konular ve iyi anlatılmayan ders sonucu soruyu yapmaya çalışıp yapamayıp sinirden ana avrat sövme becerimi geliştirip ağlayıp bırakmam da nefretimi iyice arttırdı.

En sonunda da annem beni bir özel matematik öğretmenine götürmek istiyordu, adam çok iyi idi, orta okulda da ondan ders almıştım, çok memnundum, özel ders ile birçok kiÅŸiyi iyi üniversitelere sokmuÅŸtu. Annem düşün karar ver dedi! Tam evden çıkıp adamın ofisine doÄŸru yaklaÅŸtıkça da matematikten vazgeçip Ä°ngilizce dedim. Sonra da Ciguli konserine gittik ( Seçim zamanı Genç Parti getirmiÅŸti). Gittik izledik, roman arkadaÅŸlarımı gördüm Ciguli ile oynarken falan, bitti ve döndük eve. Daha sonra da iÅŸte yabancı dil bölümündeyim…

ÖSS’de de Ä°ngilizce’den 91,25 gibi bir net yaptım, 338 puan ile Anadolu Ãœniversitesi İÖLP bölümünü kazandım. Her ÅŸey üç yıldır iyi güzeldi  ki, KPSS muhabbeti için tekrar matematiÄŸe girince ortalık yine karıştı. 😀 Hiç bir formülü öğreneceÄŸimi sanmıyorum, 30 sorudan 14 kadarını çözüyorum ama her biri için kendim formüller bularak/yarATARAK. 😀

Allah yardımcımız olsun. 😀

Yorum yok

Henüz bir yorum yok.

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz