SoundPeats S5 Kablosuz Kulaklık Kullanıcı Deneyimi İnceleme vs.

____________________________________________________________________

SoundPeats S5 Kasım ayından beri kullandığım bir kulaklık. Önceki kulaklığım Realme Wireless Buds bozulup garanti süreci bir komedi ile sonuçlanınca yerine aldığım kulaklık olur kendisi. Koşuforum’daki yorum ve tavsiyelere göre almaya karar verdiğim bir kulaklıktı. Neden koşuforum da bir odyofil sitesi değil? Ben odyofil değilim ve koşarken kullanmak için bir kulaklığa ihtiyacım var. Kulaklığı 11 Kasım 2022 tarihinde 499 liraya almışım, şuan nedir bilmem. İki katına çıkmış da olabilir ama sanmıyorum. 🙂

Öncelikle şöyle bir kutu açılımı videosu ekleyeyim.

Kulaklıklar büyükçe bir kara oval şarj kutusuna sahip. Kutu Type C girişine sahip, hani bunu da şarj etmek için ekstra bir şarj kablosu taşımanıza gerek yok. Kutunun şarj seviyesini üstündeki dört beyaz LED’den anlayabiliyorsunuz. Bunlar kulaklıklar şarj olurken de yanarak şarj işleminin sürdüğü hakkında bilgi veriyor.

Kulaklık kancalı bir kulaklık ki bu sayede kulağı çok iyi tutup koşarken ederken düşmüyor, oynamıyor. Hatta önceki kullandığım Sennheiser spor kulaklıkları ile çok uğraşırdım. Bunlarda hemen hiç uğraşmıyorum diyebilirim. Sadece çok terlediğimde kulağım ter içinde kaldığında ter kulaklığın silikonu ile araya girip fena bir izole ediyor ve doluluk hissi veriyor, o zaman bir çıkarıp teri az silip tekrar takıyorum. Aynı kulaklıktan kullanan bir arkadaşım ise kulaklığın kulağında durmamasından şikayetçi. Spor salonunda spor yapıyor o da, muhtemelen açık alanda koştuğum ya da bisiklet sürdüğüm için bana sıkıntı olmuyor ama havalanmayan ortamda çok terleyince her kulak yapısını tam tutmuyor kanca. Kanca dışında her bir kulaklık üzerinde duruma göre kırmızı ya da beyaz ışık veren birer LED ışık var. Şarj olurken kırmızı, cihaza bağlandığında beyaz yanıyorlar, eşleşme modunda vs. de yanıp sönüyorlar. Kontroller ise dokunmatik. İki kulaklığın da geniş kısmına dokunarak kontrol ediliyor ve burada iş biraz karışık. Ancak dokunmatik olması dışa açılan bir kapı da olmaması demek ki bu da kulaklığın içine su girmemesini sağlıyor.

Kulaklıklar kutusundan çıkarıldığında bunu farkedip açılıyorlar ve eşleştirdiğiniz cihaza bağlanıyorlar. Eşleşme moduna girmesi uzun sürmüyor, bağlantı da hızlı kuruluyor. Kutuya koyduğunuzda da kapanıp kırmızı ışıkları yanıyor ve şarja başlıyorlar. Kutuya koymadan kapatmak için “Power off” diyene kadar iki kulaklığın da dokunmatiğine dokunmak lazım. Yine aynı şekilde açılabiliyor da.

Deneyim kısmına gelelim artık. Öncelikle kulaklığın koşarken dinleme amacıyla alındığını tekrar ifade ederek devam edeyim. Kulaklığın esas özelliği ses verme kısmında çok yüksek beklentileri karşılayacak bir kulaklık olmadığını söyleyeyim. Ses seviyesi olarak fazlasıyla yeterli, orada bir sorun kesinlikle yok. İzolasyon olarak da pasif olarak yeterince izole ediyor, dış sesler pek rahatsız etmedi hiç. Ses kalitesi tarafında ise ne çok iyi ne de çok kötü denecek bir kulaklık. Tiz sesler, bas sesler hepsini vermeye çalışıyor ve veriyor da. Genel olarak rahatsız etmiyor ama bazen sesin yeterince temiz olmadığı veya farklı bir tona sahip olduğu dikkatinizi çekiyor. Bas seslerde tuhaflıklar bazen kendisini fazlasıyla belli ediyor. Daha öncesinde şarkılarda hiç duymadığım sesler alıyorum vs. Hatta burası gerçekten böylemiydi diyerek tekrar dinlediğim kısımlar oldu. Genel olarak çok rahatsız etmiyor ama bazı ses tonları daha titrek ve değişik çıkıyor diyeyim. Ha beni rahatsız etmiyor bu. Bana önerenlere göre de çok iyi bir kulaklık idi. Hani herkesi rahatsız edecek bir şey değil ama herkesin kulağı ayrı, dikkat edecekler olabilir. Benim için bir koşu kulaklığı ve bam güm kendi hareketimin gürültüsü içinde bir rahatsızlık oluşturmuyor bana. Özetle ses şiddeti olarak gayet yüksek ses verebiliyor. Ses kalitesi tarafında diğer firmaların ürünlerine göre daha ucuz olmasının nedenini biraz anlıyorsunuz. Ses kalitesi olarak çok mükemmel bir kulaklık değil. Ama dinlenmeyecek kötülükte de diyemem. Bası tizi veriyor, ama bazen biraz daha temiz bir ses bekliyorsunuz. Ha o kadar iyi ses isteyen de paraya kıysın Sennheiser alsın, rahatına baksın diyeyim geçeyim.

Mikrofon tarafında özel bir testim vs. olmadı. Telefonla konuşurken karşıda olanların sesini gayet iyi aldım bu kulaklıkla. Onlar da genel olarak benim sesimi aldı ama yürüyüşte koşuda rüzgar sesinden dışarıda olduğumu ve yürüdüğümü ya da çok rüzgarlı bir hava olduğunu düşündüklerini söylediler. Hani sesi karşıya aktarıyor ama etraftaki rüzgar sesi vs. çevre sesleri de fazlasıyla iletiyor.

Dokunmatik kontrollere alışmak biraz zaman alıyor ama alışıldığında yeterince iş görüyor. Dokunmatik olması ile kulaklığı tutup kulakta duruşunu değiştirmeniz gerekmiyor. Ancak kulaklık fiziksel bir buton ihtiyacı da hissettiriyor. Çünkü ses şiddetini arttırmak için sağ kulaklığa dokunmanız gerekiyor. Bir butonla birkaç defa dokunarak sesi kolayca arttırabiliyorsunuz. Ancak bunda bekleyerek tek tek arttırmalısınız. İki kere hızlı dokunursanız müziği duraklatıyor. Tekrar aynı şekilde basıp devam ettirmeniz gerekli. Biraz alışınca çok rahatsız etmiyor ama bazen direk telefondan ya da saatten sesi arttırmayı ya da azaltmayı tercih edebiliyorum. Bu dokunmatik meselesi kışın da biraz rahatsız etti. Karlı ya da yağmurlu havada yağmurluk ya da rüzgarlığın şapka kısmını kafama geçirince bunların ıslak kumaşı kulaklığa değdiğinde kafayı yedirtti bazı koşularımda. Çalan parça duraklıyor devam ediyor, ya da bazen ses kısılıyor ya da artıyor. Kardaki bir koşumda kulaklık durduruyor, saatten devam ettiriyorum parçayı. Ya da sesi kısıyor, ben açıyorum saatten. Hani dokunmatik olayını çok iyi görmedim bu tür kulaklık işinde. Geçen gün de koşuda terlediğimde ses kendi kendine kırılıyordu. Açmak için sağ kulaklığa dokunduğumda da müziği durduruyor, eşleşme moduna giriyor ve sonra kapanıyor. Tekrar açıyorum vs.

Şarj için şarj kutusunda kulaklıkların oturduğu boşlukta iki yaylı metal uç var. Kulaklıkların iç tarafında da bunlara denk gelen iki küçük metal yüzey var. Bu ikisi birbirine temas ederek kulaklığa enerji geçişini ve şarj olmasını sağlıyor. Genel olarak 5 saate yakın bir şarj süresi veriyor kulaklık. Kutu da yaklaşık 3 kez daha şarj edecek şekilde destekliyor. Tabi genelde her kullanımdan sonra kutuya koyuyoruz ki kulaklıklar sık sık şarj edilmiş oluyor. Bizim konforumuzu kesinlikle arttıran bir şey ama kulaklıkların pil ömrünü mahvediyor muhtemelen. Birkaç defa kutuyu şarj etmediğimden koşarken kulaklıkların da şarjının az olduğundan kapandıkları oldu. Hani kullanacaksanız öncesinde kontrol etmekte fayda var yine. Şarjı vardır nasılsa diyerek hareket edince böyle patlayabiliyoruz.

Gelelim işin yaşadığım sıkıntılar tarafına.

Kulaklık ve şarj kutusunun bağlantısını sağlayan kulaklıktaki o metal pedler varya. Kullanımlar arasında burayı her seferinde güzelce temizlemekte fayda var. Yoksa burada kuruyan ter ve toz bir katman oluşturarak şarjı engelleyebiliyor. Bakıyorum bir kulaklığın hemen kırmızı ışığı yanıp şarja başlıyor. Diğeri başlamıyor. Başlamamasından başka telefona istemsiz bağlanarak arabada dinlediğim müziğimin bir an kesilmesine sebep olabiliyor. Ayrıca kutusu da kulaklıkları tam pozisyona sıkıştırmakta iyi değil. Koyduğunuzda şarj başlayana kadar konumu ile biraz oynamak gerekebiliyor. Çanta içinde iken de bazen kulaklıkların açılıp telefona isteğim ve bilgim dışında bağlantığı olabiliyor. Bu yüzden arada bu ucu kontrol edip pislik birikmesine izin vermemekte fayda var. Bazen uğraştırıyor bu şarj işi. Bazen takıyorsun kulağına tam koşuya çıkacaksın, “Low Power” diyor. Kutuda yatmış yatmış şarj olmamış.

Kulaklık birkaç defa kafayı yedi. Önceki kulaklıklarım da arada kafayı yerdi ama sudan terden ıslandıklarında olurdu genelde bu. SoundPeats S5 tamamen kendi kendine yiyor arada. Mesela kendi aralarındaki bağlantıları kopuyor. Biri bağlanırken diğeri eşleşmeye çalışıyor. Ya da farklı bir kulaklık olarak görünüyor telefonda. Böyle durumlarda iki kulaklığı da şarj kutusuna koyup dokunmatiklerine basılı tutup hareket görünce çekmek kulaklıkları sıfırlayıp tekrar eşleşmelerini sağlıyor. Bunu ayda ya da iki ayda bir yapmak gerekebiliyor. Yalnız şarj kısımları zedelenmiş ve iyi temas etmiyorsa bu da sorun olabiliyor.

Sadede gelelim. Kulaklığın ses şiddeti yeterli. Ses kalitesi mükemmel değil ama çok kötü de değil. Fiyat performans dengesi var ortada ama performans kısmından çok emin değilim. Kanca kulağı benim kulağımda çok iyi tutuyor ama tutamadığı kulaklar da var. Dokunmatik kontroller alışılması gereken bir işkence, beğenmedim. Bağlanması vs. hızlı ama arada bağlantı sorunları oluyor ve sıfırlamak gerekebiliyor. Bir daha alır mıyım? Almam. Bas parayı, tak Sennheiser’ı kulağına, en azından bozulursa da servisi arkasında duruyor, değişim yapıyor diyesim geliyor. Ama o da arızalanabiliyor ve fiyatları artık gerçekten tuzlu gelmeye başladı. Ama bu kulaklık gibi koşuya çıkmaya heveslenirken sorun çıkarıp sinir eden kulaklığa gerek yok.

1 Yorum

Bu yazıya bağlantılar

  1. F Tipi Blog - Made in Satisfaction » Realme Wireless Buds kulaklık deneyimim

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz