Halife’nin yüzüğünü en son kim takmış?

____________________________________________________________________

Şimdi, şemdii, ehem ehem, ehim, ühüm, öksürüğümüzü de yaptık, hazırız. Şimdi bugün tarih dersinde tarih hocamız ilginç bir şey anlattı da bir karalayayım dedim. Google’a sordum, ben bilmiyorum dedi, tamam dedim, ben bir yazayım yine de.

Öğretmenimiz halifenin yüzüğünü en son kim takmıştır diye sormuştu, tabi bu da ciddi konuyla ilgili değil, yandan gelen bir soruydu. İmalarından Atatürk olduğunu düşündüm, lâkin de öyle imiş. Osmanlı Devleti padişahları bildiğiniz gibi aynı zamanda Halife oluyorlarya, güzel de yeşilli falan bir yüzük takıyorlarmış. Böyle ahım şahım janjanlı bir yüzük tabi bu da. Eşi benzeri az denirya, o tür bir yüzük. Çevresinde çiçek ve aylardan bir halka kısmı gibi bir şeyler varmış falan.

Mustafa Kemal Atatürk Halifelik makamını kaldırdığında da artık halife diye dolanan biri kalmadığından yüzük de boşta kalmış. Tabi böyle değerli bir yüzüğü kim geçirse eline takmadan durur mu? Durmaz. Mustafa Kemal de bir kereliğine yemek vs. gibi bir yerde takmış bu yüzüğü ve fotoğraflanmış.

Devamında ise rahatsızlığı döneminde bu yüzük kaybolmuş. Kaybolmamış da İngiliz bir hemşire ya da bakıcısı yüzüğü yürütmüş. Şu an da muhtemelen British Museum’da depoda saklanıyor. İyice unutulunca da gün yüzüne çıkarılacak ve bakın bu sizin yüzüğünüz demeyecekler tabi ki. Bu halifenin yüzüğü diyecekler, orada kalacak.

Tarihçiler ise bu mesele yanlış anlaşımlasın diye, halifenin son yüzüğünü kimin taktığı ile ilgili soruları yanıtlamamayı ya da gizli, saman altında bırakmayı tercih ediyormuş. Benlik değil mi, ben yazdım işte… 😀

Bu arada bu şekilde çoğu tarihi eserimiz de  yurtdışındaki müzelerde falan. Biz kaçakçılıkla falan yurtdışına çıkarıyoruz, adamlar sergileyip parasını kazanıyorlar. 😀

3 Yorum

  • Yazan: Burak, 6 Temmuz 2010 @ 10:26 am

    Adamlar Artemis tapınağını götürmüşler FerhaD zamanında,yüzük de bişey mi!? Elinde olsa piramitleri de götürecekler,zaten hep bi tartışma konusu dönüyor ya ulan bu mısırlılar(hiksoslar esasen) bu piramitleri nasıl yapmışlar diye,maksat nasıl yapıldığını çözüp onları da söküp söküp götürmek!:D
    İşin espirisi bi yana,senin son paragrafta şikayetçi olduğun konu esasında egemen devletlerin her alanda egemen olamayan devletlere ve milletlere yaptığı bişey,sömürmek…

  • Yazan: FeRHaD, 6 Temmuz 2010 @ 11:41 am

    Evet, mesela şey de kayıptı bak, Kaşıkçı Elması. 🙂 Her şeyi götürüyorlar bir taraflara, neyse şimdilik küçük işlerle uğraşıyorlar. Ben ileride Anıtkabi’i taşımalarından korkuyorum. 🙂

  • Yazan: Burak, 6 Temmuz 2010 @ 12:32 pm

    :D,dediğim gibi,şu piramitleri çözerlerse biz evde,uyurken binaları bile götürebilirler.:D
    Bilmem gördün mü Discovey Channelda çıkar,evi,kiliseyi falan koca tırlara yüklüyorlar,kortej eşliğinde yapının taşınacağı yere götürüp evi tekrar dikiyorlar,hatta o kadar uzmanlaşmışlar ki bu işlerde program yapabiliyorlar,neticede başarısız olurlarsa kanal ne kadar zarar eder,projeydi,kameralardı,araçlardı vs sen düşün işi.
    Bu arada düşünüyorum da adamlar tarihi olsun olmasın değer verdikleri şeyleri karayolu ile(!) taşımayı geliştirmişler,biz tarihi eserleri sular altına gömüyoruz,gömmedik daha ama Hasankeyf gitti gidiyor diyim,baraj sebebiyle,e biz böyle yapıyorken elimizdeki değerlere bence onların alıp götürüp zamanı geldiğinde güzel mekanlarda sunmaları daha yaralıdır diye düşünüyorum,ne de olsa balıklar için pek bişey ifade etmiyor tarihi eserler.

Bu yazıya bağlantılar

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz