Salaklıktan Değil, Delilikten

____________________________________________________________________

Arasıra neşemizi bulduğumuz fıkralarımıza bir yenisini daha ekliyorum.

Arabanın lastiÄŸi tam tımarhanenin önünde patlar. Adam arabayı kenara zor yanaÅŸtırır. Sonraki iÅŸlem malum…
Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker.
Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünmüyor bile.
Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz kaldırıma çöker.

Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir;
– Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?
– Sorma birader, lastik patladı ve deÄŸiÅŸtirirken bijonları mazgala düşürdüm.
– Düşündüğün ÅŸeye bak! DiÄŸer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun. Seni, lastikçiye kadar idare eder.

Adam hemen denileni yapar. Sonra akıl hastanesindeki deliye seslenir:
– Senin ne iÅŸin var tımarhanede?
Cevap müthiÅŸtir….
– Biz burada delilik’ten yatıyoruz kardeÅŸim, salaklık’tan deÄŸil!