EBB Senfoni Orkestrası Yeni Yıl Özel Konseri

____________________________________________________________________

Bugün saat 20:00’de Eskişehir Opera Binasında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası Yeni Yıl Özel Konseri vardı. Normalde her hafta cuma günü ya da yer bulamazsam Cumartesi günü giderim EBB Senfoni Orkestrası konserlerine. Hep klasik parçalar falan çalınır, gayet zevkli olur. Bugün de bir yılbaşı konseri vardı ki, mükemmeldi. 😀

EBB’nin bu konserleri bence şehrin en hoş etkinliklerinden biri. Aslında pek tanıyan bilen giden yok ama yine de her haftasonu doluyor salon. 🙂 Kesinlikle de daha desteklenmesi ve Türkiye geneline yayılması gerek bu tür aktivitelerin. Konserler de ücretsiz üstelik, öğrenci 50 kuruş idi tam bilet de 1 TL ki bu sefer öğrenci 1 TL, tam bilet de 2 TL idi, zammı geldi, yoksa bu konser içinmi böyle idi bilmiyorum.

Konserde orkestra şefi Patrick Souillot idi, kendisi daha önceden de bazı konserlere gelip şeflik yapmıştı, yani ayağı alıışık biri. İlk bölümdeki solist de Ezgi Saydam idi, bu hanımı daha önceden gördüğüm yoktu, eminim. 🙂

Konser saat 20:00 gibi başladı. Konserde sırasıyla yandaki resimde yer alan parçalar çalınıp Ezgi Saydam’ın eşsiz sesiyle söylendi. 🙂

Şimdi önceden solistin opera tarzı çalınıp söyleneceğini sanmıyordum, solist diye yazan kişi muhtemelen keman falan çalar diyordum. Ancak konser öncesi girişte dağıtılan broşürü okuyunca olayı anladım. Sonrasında da Ezgi hanım bir söylemeye başladı, aman Allah’ım bu ne ses, bu ses  ise benim sesim ne, veya bu ses bu kadından çıktı ise, bu kadın bir insandan doğma ise ben kargadanmı doğdum, yoksa bu kadın dışında herkes kargadan falanmı doğdu diye garip garip düşünmeye başladım. Ama ciddiyim kadının sesine hayran kaldım, inanılmaz güzel bir sesi var kadının. Dinle dinle doymazsınız diyebileceğim narin ve çok güzel bir ses. Sesten bahsetmeyi bırakıyorum, çünkü ne aklıma tanımlayacak sıfat geliyor, ne de o kadar tanımlayacak kadar sesten anlıyorum. 🙂 Ama bir cümlede muhteşem bir sesi vardı kadının diyeyim devam edeyim. 😀

Ha bir de Ezgi Saydam’ın bir de güzelliği var ki, akıllara zarar. 🙂 Gerçekten çok hoş bir kadın. Yandaki resim Ezgi Saydam’ın resmi ama o resimden daha güzel olduğunu garanti edebilirim. Orada biraz daha yaşlı çıkmış, ama konserde hiç de öyle durmuyor. Tam işte bildiğiniz afet hatun tipi yav.  Bir de şu Candide Müzikali’nden I’m easily assimilated parçasını söylerken hafif oynuyor gülüyor falan , herkesi kendine hayran bıraktı işte. 😀 Yalnız son olarak I’m easily assimilated‘ı söyledikten sonra aşırı miktarda alkış sebebiyle geri dönüp bir parça söyledi ama bu sefer yorulmuş olduğunu anladık, çünkü çok bağırmadığı yerlerde sesi keman ve diğer çalgıların sesi içinde kayboluyordu sanki. Neyse, bu da normal bir şey tabi, çok güzel gerçekten de ama sesi.

Ha bir de aşağıdaki resimde Patrick Souillot  var. Son bölüme geçmeden önce “I would …(İngilizce yeni yıl dileklerini iletti), Mutlu Yıllaar” dedi. 🙂 Adam iyi şeftir, harikadır falan ama moralimi bozdu bu sefer. Konser bitişinde sanırım ismi Mine olan bir hanım kız var keman çalıyor ki pek güzel biri pek beğenirim hani. Patrick bey gidip bu kızın iki yanağından öpmezmi! Ne oluyor yaavv dedim. Hadi o tamam, Patrick bey gitti içeri, alkışlayarak zorla getirdik. Tekrar çaldırdı bir parça. Önceki sefer de kendisine verilen bir demet çiçeği götürmemiş, şu notaların falan olduğu defterin üzerinde bırakmıştı. Şimdi de gitti bu demeti aldı, demetten birer çiçek çekip ön kısımda kendi yakınında çalan kızlara verdi. Eee tabi elindeki demette de hala bir sürü çiçek var, şimdi bunları ne yapacak. Demeti de o bahsettiğim kıza vermez mi! Salondan da bir “Ooooo…” sesi falan yükseldi, dedim “Alkışlamayacağım lan!” falan ama rekabette saygı da şarttır ki adamın milleti etkileyecek bir şeyi var, bizim neyimiz var. 😀

Neyse işte, beklediğimden çok daha güzel bir akşam geçirmiş olduk. Konser her hafta gittiğim konserlere benzemiyor kesinlikle, ah bir de Ezgi Soydam yok mu, sesin tanımını benim için değiştiren hatunlardan biridir bundan böyle kendi. 😀