Sennheiser CX 680i Sports

____________________________________________________________________

Kullandığım Sennheiser MX270 normal kullanımda işimi görüyordu. Ancak iki durumda da sinir ediyordu; koşarken kulağımda yeterince iyi durmuyordu. Kıyafetime göre kulaklığın biri oynuyor, kayıyor ya da düşüyor; takmam gerekiyor, durmam gerekiyordu. Bir de otobüs gibi gürültülü ortamlarda tizler harici sesleri duyabilmem için sesi sonuna kadar açmam gerekiyordu ki, kulağımı patlatmaya niyetim yoktu. Yandaki yolcunun kulaklıkları kulağında ise muhabbet imkanı da yok, boş boş oturuyordum. İmdada Sennheiser CX 680i Sports yetişti.

Sennheiser CX680i Sports, Sennheiser’ın Adidas işbirliği ile geliştirdiği bir kulaklık ki Adidas soyundan gelen spor temasına sahip bir kulaklık. Seri Sennheiser CX685i ve Sennheiser CX 686G ile devam etmiş, eski bir kulaklık yani.

Kulaklık tek bir parça gelmiyor, birçok parçadan oluşuyor. Ana parça kulaklığın giriş kısmından kontrol kısmı ve kulaklıklara giden kablodan oluşan kısım. Ekstra parçalar ise baya zengin. Farklı kulak boyutlarına göre uyum sağlanabilmesi için üç çift farklı boyutta kanal tipi kulak adaptörü geliyor. Üç farklı çift EarFin yüzgeç tipi tutacak da kulaklığın farklı kulak tiplerine uyabilmesi için geliyor. Bunlar kulaklığa kılıf gibi geçirilerek kullanılıyor. Bir çift de yüzgeçsiz kılıf var, bu da spor yapılmadığı vakitlerde takmak için ki yüzgeçler rahat olsa da uzun süre sonra rahatsız edebilir ya da normal kullanımda kimse kulağında koskoca bir kulaklık istemeyebilir diye. Bir çift yedek diyafram koruyucu var ki, kulaklığın içine kir vs. şeylerin girmesini engelleyip diyaframın temiz kalmasını sağlıyor. Bunlardan zaten kulaklıkların içinde var. Bir de temizleme çubuğu geliyor ki, bu diyafram koruyucu sünger benzeri parçaları çıkarmaya yarıyor. Arada çıkarıp bunları temizlemekte fayda var. Bir kablo kıskacı geliyor ki, kullanılmadığında koşarken aşırı kablo sürtünmesinden kaynaklı biraz ekstra gürültü oluşabiliyor. Bir adet de çanta geliyor yanında ki kulaklığı kullanılmadığında muhafaza etmek için ideal. Direk cebe atıp orada tozlanıp kirlenmesindense çanta içinde durması çok daha iyi. Bir de kullanma kılavuzu var ki, EarFin parçalarının nasıl takılacağını vs. anlatıyor.

Kulaklık görünüş olarak oldukça farklı ve dikkat çekici bir görünüme sahip. Dikkat çekici derken eleştirilerden biri de bu dikkat çekici yapısı, daha doğrusu rengi. Kulaklığın kablosu çok açık tonda hatta sarı diyebileceğimiz bir tonda 1,2m uzunluğunda yeşil bir kablo. Kulaklıklar da bu sarı ve siyah karışımı bir renkte. Kulaklıkların siyah kısmı biraz saydam bir yapıda ve hoş bir şekle sahip. Bir tanesinde Sennheiser, birinde de Adidas logosu bulunuyor. Kulaklıklardan bir karıştan biraz daha aşağıda mikrofon ve kumanda kısmı var. Arka tarafında mikrofon deliği ile birlikte Sennheiser ve Adidas adları unutulmamış yine. Kulaklıklarda ise dikkat çeken nokta köpek balığı yüzgeci biçimli parçalardan oluşan EarFin tutuş sistemi. Bunların faydası kulaklığı kulağın içinde destekleyerek hareket esnasında düşmesini engellemek ki, görevlerini gayet iyi yerine getiriyorlar. Yalnız kulağa uygun olan yüzgeci bulmak için biraz deneme yapmak ve biraz zaman geçirmek gerekli.

CX680i model adının sonundaki “i” harfi kulaklığın iPhone uyumlu olduğunu belirtmek amacında. Tek iPhone için değil ama ses açma ve kısma ve parça değiştirme gibi özellikler iPhone için tasarlanmış. Samsung Galaxy serisi Android cihazımda mesela ses fonksiyonları çalışmıyor ancak beklet/oynat ve sonraki şarkı komutları çalışıyor.

Kulaklık spor temalı olduğundan dayanıklılığa da önem verilmiş. Kablo DuPont Kevlar güçlendirilmiş kablo. Birkaç hafif bıçak darbesi ile denedim, hasarsız ve çizilmeden çıkıyor olaydan ama zorlamaya gelmez, nihayetinde incecik bir kablo. Ayrıca -10 derece gibi sıcaklıklarda da esnekliğini koruyabiliyormuş ki bu kış denemek için ideal bir dönem ama pek niyetim yok. 🙂 Kulaklığı kulağımdan düşürecek birkaç darbeyi de sıkıntısız atlattı ki çok da önemli şeyler değildi. Kulaklık bir de ter ve suya karşı da dayanıklı ya da dirençli, 2.5 derecede beş dakika koşunca bile terleyen ben için ideal. Dayanıklılık derken ıslanmaya dirençli, basınçlı su ya da musluk altında yıkamaya ne kadar dayanır belli olmaz. Çamaşır makinesinde yıkanıp çalışanlar gibi biraz su kaçınca bozulanlar da var İnternet’e göre. Yine de musluk altında biraz durulayarak ufak bir deneme yaptım, sağ çıktı. Ne kadar dayanıklı olduğunu göreceğiz. Kablosu ince bir yapıda ki aşırı zorlanmadıkça yine de sorun olacağını sanmam. Yüzgeçlerin kulaklığa tutunmasını sağlayan deliğin etrafından zamanla yırtılma yapması olası geldi bana ama aşırı zorlanmadıkça bir sorun çıkmayacaktır. Yine de önlem olarak normal kullanımda yüzgeçsiz parçaları kullanmakta fayda var.

Ses kalitesine gelince ilk hazır geldiği halde ki sesi hiç beğenmemiştim. Ancak yukarıda bahsettiğim onca adaptör ve yüzgecin amacı kulaklığın kullanıcıya göre kişiselleştirilebilmesini sağlamak. Biraz diğer adaptörleri de kurcalayınca büyük adaptörlerin kulağıma uygun olduğunu gördüm. Ayrıca büyük yüzgeçler de kulağım için en uygunu idi. Bundan sonra kulaklıktan beklentilerim birer birer yerine geldi. Artık eargasma başlamıştı. 🙂 Kulaklık öncelikle Sennheiser’ın CX serisinin özelliği olarak kanal tipi yani kulak kanalının içine girerek ses veriyor. Bundan dolayı ses çok fazla kayba uğramadan direk geldiğinden gayet besleyici bir sese sahip. Bu sesi elde etmek için MX270’i kulağa doğru oldukça bastırmak gerekiyor ki kullanılabilir bir durum değil. Ayrıca kanal içi kulaklığın ses izolasyonu da gayet iyi ki, gürültülü ortamlarda sesi son ses açmadan da müziği duyabiliyorsunuz. Yalnız hiç ses geçirmiyor da değil tabi, müzik açıkken yanınızdakilerin ne konuştuğunu duyamıyorsunuz ama konuştuklarını anlayacak kadar sesleri geliyor. Ses olarak temiz ve bas ağırlıklı bir sesi var ki hoşuma giden de bu, ses yükseltildiğinde gayet iyi bir diskoda bulunmaktan daha iyi bir ses oluyor kulaklarda, tabi hemen sesi kısıyoruz ki sağır olmak istemeyiz. Yalnız yoğun baslar daha yüksek frekansları biraz bastırabiliyor ki, vokal veya diğer enstrümanların sesinin biraz kısıldığını söylemekte fayda var, basın biraz gerisinde kalıyorlar. Sesin bası aşırı derin ve şiddetli geliyorsa, bir boy ufak kulak adaptörleri denenebilir. Ayrıca ses izolasyonunu pek istemediğimiz yerlerde, trafikte bisiklet sürerken vs. de bir boy ufak kulak adaptörü ile içeri sesin girmesi sağlanabilir ki biraz ses kalitesinden kayıp vererek. Kulaklık kablolarının sert yüzeylere sürtünmesi kanal içi kulaklıklardan duyulan bir gürültü oluşturuyor ki kıskaç ile kumanda altından sabitleyerek bunu önlemek mümkün.

Genel olarak diyeceğim, Sennheiser CX680i Sports kulaklıkların sportif, dikkat çekici ve hoş bir görünümü var. Yanında gelen ekstra adaptör ve yüzgeçler ile oldukça kişiselleştirilebilir bir yapıda, her kulağa uyum sağlayabilmesi amaçlanmış. Ses olarak uygun kulak adaptörü ile iyi bir ses veriyor. Ancak uygun adaptör ve EarFin yüzgeç çiftini belirlemek biraz zaman istiyor. Sesi bas ağırlıklı ki gayet kuvvetli basları olan bir sesi var, bas sevenler için ideal. Yalnız bunun olumsuz yanı olarak bas sesler, yüksek frekanslardaki sesleri biraz bastırıyor ki bu sesleri duymak zorlaşıyor. Hani gayet iyi bir kulaklık ama en iyisi değil. Kulaklık hafif ama dayanıklı bir yapıda. Ayrıca su ve tere karşı dirençli. Ses yalıtımı da kanal içine iyice yerleştiğinde yeterli ki dış sesin çok olduğu ortamlarda sesi sonuna kadar açmanıza gerek kalmadan dinleyebiliyorsunuz. Tabi hiç ses geçirmez bir kulaklık da değil. Eğer ses yalıtımı önemli değilse veya kanal tipi kulaklık istenmiyorsa, Sennheiser MX680i Sports da benzer özelliklerde ama ses yalıtımı daha düşük bir kulaklık olarak tercih edilebilir. Ayrıca mikrofon istenmiyorsa CX680 modeli de tercih edilebilir ki, ikisi de fiyat olarak sanırım daha uygundur.

Sennheiser CX680i Sports kutu açılış videosu.