Trabzonlu Mustafa Cansız hoca

____________________________________________________________________

Bir e-posta zinciri içinden özenle çıkarılıp alınmıştır, pek zevkli bulunmuştur. (Blog yazmayı unuttum ak, ne zaman kendim yazacağım bilmem. :))

_________________________________________________________

Mustafa Cansız ismi, eÄŸer Trabzonlu deÄŸilseniz size pek bir ÅŸey ifade etmeyecektir. Fakat onun yetiÅŸtirdiÄŸi din profesörü, günümüzün parti lideri YaÅŸar Nuri Öztürk’ü ise bilmeyen yoktur.

Trabzon’da bir efsane gibi anlatılan, dini sorulara nükteyle, küfürle cevap vermesiyle meÅŸhur Cansız Hoca, 1990’larda ses kayıtları ortaya çıkan ama varlığı kanıtlanamayan Oflu Hoca’nın aksine gerçek. Karadeniz fıkralarını çaÄŸrıştıran dini yorumları da…

Mustafa Cansız, 1895 – 1975 yılları arasında yaÅŸadı. Arapça, Farsça, ÇaÄŸatayca, Rumca bilgisi, koyu CHP’li olması, akademisyenlere taÅŸ çıkarır kültürüyle her yönden farklı bir din adamı. Öğrencisi Prof. Dr. Öztürk’e göre müstesna bir ÅŸahsiyet:

ALT-ÃœST

Kadının biri hayatını fahiÅŸelik yaparak kazanmaktadır. Öldüğünde cenaze namazı için camiye getirilip musalla taşına konulur. Ä°mam, kadının cenaze namazını kıldırmak istemez. Mesele büyür, Trabzon Müftülüğü’ne intikal eder. Müftü telaÅŸlanır.

Cansız Hoca’ya haber verilir. Durum izah edilir. Olay mahalline geldiÄŸinde cenaze namazını kıldırmayan hocayla aralarında ÅŸu diyalog geçer:

– Bu kadının cenaze namazını niçin kıldırmıyorsun?
– Hocam bu kadın hayatında hep fuhuÅŸ yapmış. Böyle birisinin cenaze namazı kılınmaz.
– Ulan, üstte yatan pezevenklerin cenaze namazlarını kılıyorsunuz da altta yatanlarınkini niçin kılmıyorsunuz?

EDÄ°SON CENNETE GÄ°RECEK MÄ°?

Cansız Hoca’nın bulunduÄŸu bir yerde kimlerin cennete gireceÄŸi konusu tartışılıyormuÅŸ. Mollalardan biri Cansız Hoca’ya:

– Hocam, Edison bütün dünyayı aydınlatan buluÅŸu gerçekleÅŸtirdi ama yine cehenneme gidecek.
– Sen Edison’un cehenneme gideceÄŸini nereden biliyorsun?
– O bizim Peygamber’e inanmadı. Onun için cennete giremez.

Bunun üzerine Cansız Hoca, cevap verir:

– Bakara Suresinin 62. ayetinde şöyle der: Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabilerden kimler Allah’a ve ahiret gününe inanıp salih ameller iÅŸlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de. Yani, bu ayette Allah insanlara ‘Allah’a ve ahiret gününe inanıp hayırlı iÅŸler yapmaları ‘ ÅŸartını getiriyor. Ayni ayet Maide Suresinin 69. ayetinde de tekrar edilmektedir. Sonra büyük âlimlerin ekseriyetinin iman sahibi oldukları bilinen bir husustur. Ayrıca Edison’un son nefesinde nasıl gittiÄŸini ne biliyorsun?’

Ancak adam ikna olmamış. İlla cehenneme gidecek, diye ısrar edince

Cansız Hoca sinirlenmiş:

‘Allah, senin gibi beÅŸ milyon eÅŸÅŸeoÄŸlueÅŸÅŸeÄŸi cennetine koyacağına bir Edison’u koysun daha kârlıdır.’

KURAN SAYFALARI

Cansız Hoca’ya yerli yersiz herkes dini sorular soruyormuÅŸ.

– Hocam, yeryüzünün her tarafına Kuran sayfaları serilse ve büyük abdest ihtiyacın gelse bu ihtiyacı nerede gidereceksin?

Cansız Hoca çok sinirlenerek şu cevabı vermiş:

– Ä°htiyaç giderecek yer kalmadığına göre, senin aÄŸzına sıçmaktan baÅŸka çare yok.

HOCA ÇIKTI

Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır. Hocaların çok yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır:

– Hoca ile manda bostana düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demiÅŸler. Kimileri mandayı çıkarın o çok yer demiÅŸ, kimileri de yok hoca daha fazla yer onu çıkarın demiÅŸ.’

Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını yakmış, Masadakilerden biri Cansız Hoca’ya, ‘Hocam niçin kalktınız’ diye sorunca, Cansız Hoca ÅŸu cevabı vermiÅŸ:

‘Hoca çıktı mandalar yesin.’

OKUNAN DUA ÖLÜ RUHUNA GİDER Mİ?

Ä°zmirli bir avukat dava için Trabzon’a gelmiÅŸ. Sohbet esnasında, okunan duaların ölünün ruhuna gidip gitmeyeceÄŸi tartışılmış. Avukat, okunan duaların ölülerin ruhuna gitmeyeceÄŸine inanıyormuÅŸ.

‘Seni ancak Cansız Hoca ikna edebilir’ demiÅŸler.

Hocanın tavla oynadığı kahveye gidilmiş.

Adam sorusunu yineleyince, aralarında şu diyalog geçmiş.

– Elbette gider.
– Peki nasıl gider?
– Senin anan, eÅŸin, kızın var mı?
– Var.
– Nerede oturuyorlar?
– Ä°zmir’de.
– Senin ananı, avradını, kızını…
– (Adam sinirlenerek hocanın üzerine yürümüş) Ne biçim konuÅŸuyorsun sen?
– Niye sinirleniyorsun? Duaların buradan ahirete gittiÄŸine inanmıyorsun da, küfürlerin buradan Ä°zmir’e gittiÄŸine niye inanıyorsun?