Yavrularım filmi

____________________________________________________________________

Yavrularım, pek izlemediğim TV’de denk geldiğim bir filmdir. Sanırım orijinali Who Will Love My Children adlı bir Amerikan filminden Türkçe’ye Türkiye’ye uyarlama bir filmmiş. Film ağır bir dram tabi.

Filmde Almanya’dan Türkiye’ye dönüş yapan bir aile görüyoruz. İlk başlarda mutlu mesut geçinen kızlı erkekli bol çocuklu bir aile. Süs balığı yetiştirip satıyorlar vs. değişik bir para kaynağı olan bir aile. İlk başlarda her şey mutluluk tablosu iken zaten bir şeylerin değişeceğinden emin oluyorsunuz. Sonra annede başlayan rahatsızlıklar, doktorun göğüs kanseri demesi, ilk ameliyatın faydasız olması vs. Hastalık bedene yayılmış artık, ölüm garanti. Böyle üç ay diye takvim bile verilmiş.

Şimdi dikkat çeken iki nokta var. Anne öleceğini bildiği için çocukları ileride sıkıntı yaşamasın diye çocuklarına bir anne adayı düşünüyor ve yemeğe çağırıyor. Sonra da kadını karanlık diye kocasına götürttürüyor. Yani burada tema koca kadını bir görsün, bir tanısın, bir beğensin; kadın ölünce kendine alsın!.. Koca yanaşmıyor bu fikre tabi de, kocaya karının karı bulmaya çalışması garip bir fikir. Belki de başkasına varacağına benim bulduğuma varsın da içim rahat olsun temasıyla kullanan kadın çıkabilir, bilemiyorum. 🙂

Filmin ikinci garipliği ve orijinalinin adından daha iyi anlaşılan (Çocuklarımı kim sevecek.) şey de anne baktı gördü baba kendini içkiye vermiş, eve hayrı yok üzüntüden; çocukların işini sağlama alayım deyip çocukları hali vakti düzgün ailelere veriyor. Babayı zor ikna etseler de bir yeni anne babayla görüşme tanışma vs. oluyor, razı gelirse veriyor çocuğu. Baba için daha zor şeyler tabi, o anda pek çok şey düşünebiliyor insan. Kadın öldüğünde baba tamamen kimsesiz kalıyor hani, kendini biraz toparlayabilse elinden geldiğince yine bakabilir aslında belki.

Hani film insanı garip düşüncelere sokması açısından izlemek iyi geldi ama çok da derin düşüneceklere ve çocuklara izletilmesi çok da uygun olmayabilir. Hani annenin çocuklarından ayrılacak olması, onları başka anne babaya vermeye çalışması, evde perişan halde zevkten değil perişan haline daha da perişanlık katmaya içen babanın hali ve aile bireyleri ile ilişkileri vs. derin düşünecek ve filme kendini kaptıracak insanları etkileyebilecek boyutta. Sağlam dram yapmış dedim bizim Türkler hani… Oyuncular Hülya Koçyiğit, Çetin Tekindor vs. çok sağlam oynamışlar hani…