20 Aralık 1977, Özden Gazetesi ve Türkiye Gündemi

____________________________________________________________________

Bugün evde eski bir eşyayı parçalarken bir bölümünde sağlam olması için bir gazeteden faydalanıldığını gördüm. Eşyayı yaklaşık 10 – 12 yıl önce ikinci el almıştık. Bu sebeple bize gelmeden önce de uzun süre kullanılmış olmalıydı. Gazeteyi görünce de gazetenin yayımlandığı tarihe bakıp mobilyanın üretildiği tarihi öğrenmiş oldum.

Özden Gazetesi Logosu 20 Aralık 1977 Salı

Zavallı TV dolabı 1977 yılında üretilmiş, tabi dolaba taze gazete konmayacağından bu sürede biraz fark olabilir. Gazetenin yayımlanma tarihi 20 Aralık 1977 Salı günü idi. Yıl sonunda basılmış bu gazeteden dolabın belki de 1979 yılında üretildiği sonucunu çıkarabiliriz ama bu o kadar da önemli değil, sadece merak ediyordum.

Gazetenin adı Özden ve haftalık çıkan bir gazeteymiş. Gazetenin o zamanki fiyatı 5 lira. Gazete pek yaygın değil ama sanırım bugün de yayında ve İnternet sitesi de şurası: Özden Gazetesi. Siteyi biraz daha incelemek isiyordum ama yazıları okuyabilmek için siteye üye olmak gerekli.
Özden Gazetesi 20 Aralık 1977 Salı Bilgi Fiyat 5 Lira

Gazetenin o günkü basımında logonun altında yazan döz de hoşuma gitti, hemen rastgele sözlerime ekledim. 😀 Şöyle diyor; İnsanda cehalet, öğrenmek ihtiyacı durunca başlar. Bu söz ayrıca bugünkü sitesindeki logosunda da aynen yerini koruyor.

Dikkatimi çeken diğer birkaç söz ise şunlar;
– Halkın gönlünü dile getiren barışçı haftalık fikir gazetesi.
– Biz Türklerin yeri dünyada öncülük ve örnekliktir. Bunu gerçekleştirmek en kutsal görevimizdir.
– Varolmak, kalp, akıl, el ve gönül birliği ile mümkündür.

Yazıyı yazmaya başladığımda yazıları ayrıntılı incelemeyi ve bazılarını burada da yazmayı düşünüyordum ama vakit geç oldu, bu sebeple sadece görütüleri koyacağım. Fotoğraflar Toshiba Portégé G500 cep telefonu ile çekilmiştir, makro modu olmadığı için çok kaliteli değil.

İlk fotoğraf gazetenin ilk sayfası. Burada özellikle dikkatimi çekenler, Türkiye’yi kötülemek ve batırmak isteyen örgütler.

Dün BM Güvenlik konseyine geçici üye olarak kabul edilmiştik. 31 yıl önce ise BM Genel Kurulu Türkiye’yi batırmak için Türkiye leyhinde bir tasarı onaylamış, bunun ne tasarısı olduğunu merak ettim doğrusu. Bugünkü IMF anlaşılan o zaman da devrede, Türkiye’yi zarara sokmak için çalışıyor. ABD ise yine o zaman da kötüleniyor, ama yine o zamanda da ABD düşkünü saflarımız var anlaşılan.

Ayrıca taraf ve taraf tutma ile ilgili ve eğitimde de bunalımların olduğundan bahsedilmiş.

Özden Gazetesi

Özden Gazetesi

Bu fotoğraftaki kısımda da yukarıdakine benzer kötü haberler olduğu gibi ilginç petrol haberleri de var.

Özden Gazetesi 2

Özden Gazetesi 2

Burada da hafta içinde olam çeşitli iç ve dış haberler var.

Özden Gazetesi 3

Özden Gazetesi 3

Burasıda gazetenin Hodri Meydan bölümü. 43 yıl önce yaptığımız uçağı, bugün niye yapamaz mışız? Aradan bir 30 yıl daha geçti değişen nedir veya değişim ne kadardır? Artık herşeyde yurt dışına bağımlıyız. Halbuki o zaman yazının son paragrafı gayet umutla yazılmış. :s Biraz kırdığım için sayfa ortadan yırtık görünüyor ama idare edin. 😀

Özden Gazetesi 4

Özden Gazetesi 4

Burası da o zamandaki bir gazete için çok hoşuma giden bir bölüm; Aile’de Sorunlar. İyi bir psikolojik rehberlik yardımı yapıyor. Bu haftanın konusu Gençleri Tatmin Edecek Övünmektir başlığı altında gençler için övünmenin önemi açıklanıyor. Sanırım o zamanlar bu yazıyı okuyanlar biraz fazla abartmış, çünkü bugün övünenler genelde yaptıkları çok küçük birşey için bile övünüyor, hatta yapmaktan daha çok övünmekle geçiriyorlar vakitlerini.

Özden Gazetesi 5, 1977

Özden Gazetesi 5, 1977

Burası da yine ilginç sayfalardan. İlk olarak Kendin Yap, Kensin Kazan bölümünde fermuar dikimi ve cep yapma anlatılıyor. Sonrasındaki sağlık bölümünde de ilaçların da ve bitkilerden yapıldıkları halde neden bizim doğrudan bitkileri kullanmadığımız yazıyor. İlaç tröstünden bahsediliyor. Ayrıca gribe karşı bitkiler ile nasıl karşı konulabileceği ve sağlıklı olunabileceği de yazılmış.

Özden gazetesi 6, 1977

Özden gazetesi 6, 1977

Bunlar da gazetenin grip hastalığını karşı tavsiyeleri:

  1. Salgın zamanlarında sarmısak yenmesi tavsiye edilir.
  2. Ada çayı haşlaması (Normal olarak 1 litre suya 15 gram) içmeli.
  3. Muz yemeli ve muz haşlaması yaparak suyunu içmeli.
  4. Melek otunu kaynatıp buğusunu yapmalı.
  5. Çuha çiçeği kökü haşlaması yapmalı, 25 – 30 gram kök, 1 litre suda haşlanarak günde üç bardak içilmeli.
  6. 50 gram lavanta çiçeğini bir litre suda haşlayıp, günde birkaç bardak içmeli.
  7. 50 gram kuş dili otunu 1 litre suda haşlamalı, günde birkaç bardak içmeli.
  8. 1 litre suya 15 gram defne, 40 gram portakal kabuğu koyup çeyrek saat kaynatıp günde birkaç bardak içmelidir.

O zamanların gündemi de bugünkünden farksız anlaşılan. Türkiye’ o günlerde de kötü bir durumda, bugün önümüzde olan ABD, IMF gibi engeller o günde yine önümüzde, sanırım bu ülkenin kaderi bu demek geçiyor içimden ama demiyorum. 😀

14 Yorum

  • Yazan: hussoloji, 19 Ekim 2008 @ 1:55 am

    Harika bir araştırmacı blogcu çalışması olmuş…Bu gazeteden senin sayende haberim oldu.Demek basın tarihimiz de ilginç gazete örnekleri ile dolu. Bunu da böylece öğrenmiş olduk…

  • Yazan: FeRHaD, 19 Ekim 2008 @ 1:24 pm

    Beni düşündüren nasıl da bu kadar yaşlı/köklü bir gazetenin bugün diğerleri kadar tanınmaması oldu. Google’ın arama butonuna tıklamadan önce gazete hakkında pek birşey bulamayacağımı düşünüyor, muhtemelen forum veya bloglarda eski anılarını anlatanların yazılarına götürüleceğimi düşünüyordum. Fakat daha ilk arama sonucunun gazetenin İnternet sitesine gitmesi beni şaşırttı.
    Sanırım gazete İnternet sitesinin dışında hala kağıt olarak basılıyor ama nerelerde bulabiliriz bilmem. Muhtemelen İstanbul, Ankara gibi yerlerde büyük yerlerde vardır ama bulunduğum yerde bu gazeteyi daha hiç görmedim.

  • Yazan: birblog, 20 Ekim 2008 @ 1:46 pm

    Hoş bir sürpriz olmuş anlaşılan. Bende küçükken sehpa, sandalye masa vs gibi mobilyaların alt ksımına bakardım. Alt kısmında genelde eski gazeteler olurdu. Alt ksıma yapıştırılmış halde. Şimdilerde hiç tapıştırma olmuyor. Evinizde eski sehpa vs varsa onlarada bir göz atabilirsiniz. birde ilkokula giderken abimin Üniversiteye hazırlandığı İbrahim Şimşek dergilerinden geçilmezdi.

    Hey gidi günler hey.

    Yazı için teşekkürler. Yırtıp atmamışsınız en azından

  • Yazan: hekimboard, 20 Ekim 2008 @ 5:15 pm

    Ya helal olsun gramaj bile vermişler.

  • Yazan: FeRHaD, 20 Ekim 2008 @ 9:42 pm

    Evet, şimdilerde herşey kusursuz yapılmaya çalışılıyor, ama eskiler kadar sağlamlar mı bilmem. Eskiden odundan kalastan yapılırlardı bugün suntadan ve biraz daha iyisi MDF vs. sinden. 😀
    Aslında en azından yırtıp atmamışsınız kısmı tam olarak geçerli değil. 😀 Şu an o gazetenin yapışık olduğu mobilyanın parçası kömürlükte bir çuval içinde duruyor, itina ile parçaladım. 😀 Ama gazeteyi dijital ortama aktarmış sayılırım, bu sayede kurtardık sayalım.
    Valla bence de helal olsun, o zamanlar için bu kadar iyi bir gazete beklemezdim, ailede sorunlar bölümü bile var valla.

  • Yazan: E. Ali, 22 Ekim 2008 @ 4:52 am

    Cidden çok değişik bir yazı. ilgiyle okudum. Gerçi o yıllar pek fazla farklı değil. İyi hatırlıyorum çünkü o yıllarda ilkokuldaydım. esas 60’lı yıların gazetelerine dergilerine bakacaksın. Ağzın açık kalır.
    Bir dergi Zeki Müren’in cinsel yönünü anlatmaya çalışmış bir türlü anlatamamış meselâ. Yine de belki anlayanlar olmuştur.
    Yani insanımız çok farklıymış. Çok safmış. Bazı kelimeler ya halk bilmediği için kullanılmıyordu veya kim bilir belki de yasaktı.
    65 yılına ait bir gazeteden de şu haber:
    “Nişantaşı’nda bir kadının, evini randevuevi olarak işlettiği öğrenildi. Nişantaşı halkı kadını linç edecekti polis güçlükle kurtardı.”
    O insanlar bugünkü Nişantaşını görseler herhalde utançlarından düşüp ölürlerdi. 🙁
    Rahmetli babam antikacıydı bu yüzden eski tarihli gazeteleri dergileri okuma imkanım oluyordu.
    Evde var mı bilmiyorum. Bulursam “Eski Basından” diye bir kategori oluşturup yazılar yazarım. İyi fikir. 🙂

  • Yazan: E. Ali, 22 Ekim 2008 @ 4:57 am

    Bu arada aklıma gelmişken yazayım: Beyoğlu balık pazarı yanında bir pasajda “sahaflar” veya sahaflar çarşısı adlı yerde çok eski gazete veya dergi bulmak mümkün. meraklıları var ki satıyorlar. Bir yıldan fazla olmuş olabilir hiç gitmedim. Ama herhalde o sahaflar adlı dükkanlar topluluğu hala duruyordur. Beyazıttaki gerçek Sahaflar çarşısı başka. orada da bulunabilir.

  • Yazan: FeRHaD, 22 Ekim 2008 @ 4:07 pm

    Evet, o yıllar bana da hiç farklı gelmedi, sorunlarımız neredeyse yine aynı sorunlar.
    Zeki Müren’in cinsel yönü vs. gerçekten ilginç haberler varmış sanırım. 😀
    Nişantaşı gibi bugün her yer eskisine göre çok farklı. Örneğin; Eskişehir’de Odunpazarı’ndaki bir kahvede uzun saçlı bir arkadaşımla otururken, yan masadaki yaşlıların konuşmasını duydum; “Bizim zamanımızda saç uzatanlara ibne derlerdi.”. Bunu arkadaşıma söyledim, utandı biraz ama ne de olsa devir o devir değildi. 😀
    Eski gazete vs. bulabilirsen iyi olur, yeni bir bölüm açarsın, zevkle okuruz. Aslında tarihi sevmem, sınavlarda notlarım genelde düşüktür ama yakın tarihi merak ediyorum, ilginç geliyor.

  • Yazan: ademoğlu, 25 Ocak 2009 @ 8:21 pm

    güzel bir nostalji özden gazetesidaha o günlere isanlarımızı geçek tehlikelere karşı uyarmış aydınlatmış ve hala aynı çizgide görevini sürdürmaktadir..ta ki yapıcı zihniyet hakimiyetinigerçekleştirip hayatı yaşanabilir hale getirene kadar..ne zorluklarla çıkan bir gazete…takdir edenlerin çoğalması dileğiyle sağolasın f blog

  • Yazan: FeRHaD, 26 Ocak 2009 @ 1:31 am

    Birşey değil ademoğlu.

  • Yazan: Alper Somuncu, 12 Mayıs 2009 @ 4:52 pm

    Özden Gazetesi ve yayınlarını halen takip eden biri olarak, tüm arkadaşlara tavsiye etmekten mutluluk duyarım.

  • Yazan: özden, 17 Haziran 2009 @ 7:39 pm

    ismim özden ve ben bu gazete ile büyüdüm.bu bloğu ve yorumları görünce dikkatimi çekti ve çok mutlu oldum.dilerim gazetemizi takip etmeye dewam edersiniz.

  • Yazan: Ahmet Çetinkaya, 23 Ekim 2011 @ 12:31 pm

    Özden’in kurucusu Abdulkadir Duru bir yerde demiştir ki, “Oğul zaman gelecek bu gazetenin el kadar parçalarını okumak için herkes birbirinin elinden kapacak!”
    “Takdir eden muktedir”arkadaş buna ilk örnektir diyebiliriz!
    Hordi Meydan’ın yazarı

  • Yazan: hacer, 15 Aralık 2011 @ 11:35 am

    özden gazetesi ve özden fikri gerçekten mükemmel.bu mükemmelliğinde kaynağı insanın has yapısını ele alması…hz.muhammed(sav)in olumunu ve güzelliğini bize aşılayan,hakikatleri bize gösteren bu fikri elbette karalamaya çalışan geri zekalılar olacak.ama bilsinler ki güneş balçıkla sıvanmaz.gerçek müslümanın ve Türk’ün varlığı,değeri bu fikirle etrafa güneş misali yayılacak!!!…

Bu yazıya bağlantılar

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz