Sağlık açısından cep telefonları

____________________________________________________________________

Günümüzde neredeyse herkes cebinde en az bir tane cep telefonu taşıyor. Cep telefonlarının gelişen özelliklerinden değil ülkemizde herkesin “Ayranı yok içmeye, faytonla gider tuvalete.” hesabı kullanmasa da sahip olma veya ekonomik krizde hava atma hevesi nedeniyle bu aletlere pek merakı yüzünden, daha bir uygulama bile yüklemeden masaüstü bilgisayarı parasına aldığı telefonu eskimeden yenisini alanlar tanıyorum. Sözde akıllı telefon ama aklının en ufak bir zerresi bile kullanılmadan. Halbuki can dostu gibi taşıdığımız bu aletler aslında kuyumuzu kazıyor.

Cep telefonları son yıllarda çıkan yeni özellikleri sayesinde oldukça dikkat çeker olmaya başladılar. Hatta alınacaklar listesinde cep telefonunu bilgisayardan daha öncelikli görenler var. Bu durumda da haklılar, neredeyse bilgisayar ile yapılabilen herşeyi cep telefonları ile yapmak mümkün. Örneğin; benim telefonumla tek yapmadığım şey, basit bir program yazmak. Yazmasına yazarım ama çalıştırkam için kodları derlemem gerekli, bunu yapacak program da yok, İnternet üzerinden oluyor ama sitenin benim kodlarımı çalmayacağını nereden bileyim.

Cep telefonları artık tüm uyarılara rağmen hayatımızın bir parçası olmuş durumdalar. Bozulsalar kendimizi eksik hissediyoruz. Örneğin; yurtta kalırken Sony Ericsson K610i telefonum bozulduğunda sadece ben değil oda arkadaşlarım ve yan odalardaki arkadaşlarım bile kendini eksik hissederdi. 🙂 Film izlemek için kullanıyorduk aleti.

cep telefonu zarar yasakBu kadar kullanışlı olan ve bağımlı olduğumuz aletlerin yaydıkları elektromanyetik radyasyon sebebiyle vücudumuza zararı var. Aslında en ufak ampulden yüksek gerilim hatlarına kadar herşey bir miktar radyasyon yayıyor. Tabi bunların çoğu çok ufak miktarlarda, cep telefonları ve yüksek gerilim hatları ise tamamıyla bir sağlık tehlikesi.

Cep telefonlarının zararları konusunda uzun uzun yazmayacağım, sanırım bir paragraf bütün olayı anlatmaya yeter. Cep telefonu kullanımının yaratabileceği rahatsızlıklar; kalp rahatsızlıkları, kalıcı işitme bozuklukları, hafıza kaybı, beyin tümörü riski, kan-beyin bariyerinin zedelenmesi, bağışıklık sistemi hasarları, sinir sistemi bozuklukları, karmaşık rüyaların görülmesi, kısırlık ve düşük yapma riskinde artış, genetik yapının bozulması, çeşitli kanserler, hipertansiyon ve kusurlu embriyo gelişimi vs. vs. vs. Bir de cep telefonu radyasyonuna maruz kalan bir bebek ise bunalrın etkilerini iki ile çarpın.

Aslında bu aletler ceplerimize gireli daha 10 yıl oldu ve tehlikelerini anlamak için hiçbir çalışma yapılamadı. Örneğin; cep telefonu kullanan birkaç kişi ömrü boyunca gözlenip karşılaştıkları rahatsızlıklar incelenmedi araştırılmadı. Bu sebeple çeşitli araştırma yapan bütün doktorlar bunların güçlü varsayımlar sonucu elde edilen bulgular olduğunu kesin birşey olmadığını söylüyor. Yani başımıza geleceklerin alt sınırı belli diyebiliriz, peki ya üst sınırı? Üst sınırı bahsettiğim şekilde bir araştırma yapılamadığından daha belli değil. Yani aradan bir beş on yıl geçtikten sonra kanser, işitme bozuklukları, kalp rahatsızlıkları, beyin tümörü gibi şikayetlerde artış olup olmayacağını kimse bilmiyor ama olursa da şaşmamalıyız.

Tek zararı da radyasyon değil, aşırı kullanmak gözleri de yoruyor. Bahsettiğim telefon görüşmesi değil. Telefonlar ile birçok şeyler yapılabiliyor artık. Bunları yaparken de ekranına bakmamız gerek. Tabi doğru şekilde bakılmadığında göz bozukluklarına yol açıyor. Yurtta iken saatlerce cep telefonunda oyun oynayıp, telefonu bıraktıklarında herşeyi bulanık gördüğünü söylüyordu bir arkadaşım.

Bir de araç kullanırken kullanımında dikkati dağıtarak kazalara sebebiyet verdiğini de unutmayalım.

Zararlarından korunmak veya en azından azaltmak içinse yapabileceğimiz şeyler yok değil.

  • Cep telefonu ile olabildiğince az görüşmek, görüşmeleri kısa tutmak veya evde ev, işte iş telefonu kullanmak.
  • Görüşmeleri doğrudan cep telefonundan değilde bir kulaklık ile yapmak. Bu tehlikeyi ortadan kaldırmaz ama telefonun verici anteninden beyninizi uzaklaştırdığı için daha güvenlidir. Tabi kulaklık da az da olsa radyasyon yayar.
  • Çok önemli bir durum olmadıkça çocuklara cep telefonu kullandırmamak, hatta oynaması için bile eline vermemek, görüşme esnasında da küçük çocuklardan uzak durmak. Ayrıca hamilelikdöneminde de cep telefonunu olabildiğince az kullanmak gerekli.
  • Telefon görüşmesi yerine kısa mesaj (SMS) göndermek.
  • Cep telefonuna fazla ihtiyaç duymadığımız anlarda kapatmak veya şebeke bağlantısını kapatmak (Uçak modu). Bu sayede yaydığı yüksek miktarda radyasyondan hiç değilse geceleri korunabiliriz.
  • Cep telefonu çalarken veya aradığınız numaraya bağlanırken cep telefonunuzu başınızdan uzak tutun. Çünkü bu gibi durumlarda boşta kullanıma göre oldukça daha güçlü bir sinyal üretmeye çalışırlar. Cep telefonunu çağrıyı yanıtladıktan veya karşı taraf çağrınızı yanıtladıktan birkaç saniye sonra kulağınıza götürün. Bu şekilde sinyal gücünün en yüksek olduğu anlarda daha az etkilenirsiniz.
  • Kapalı alanlarda görüşme yapmamak ve gerekirse telefonuveya şebeke erişimini kapatmak. Binaların asansör boşluklarında, yer altı ulaşım sistemlerinde ve kapalı araçların içinde cep telefonu sinyalleri olumsuz etkilendiğinden cep telefonu baz istasyonuna erişim için daha güçlü bir sinyal üretecektir, bu da daha tehlikeli bir cep telefonu anlamına geliyor.
  • Baz istasyonlarına ne çok yakın ne de çok uzak olmak cep telefonu kullanımı için en iyisidir. Çok yakın olursanız baz istasyonunun yaydığı radyasyondan, çok uzak olursanız da cep telefonunun baz istasyonuna ulaşmak için daha fazla yaydığı radyasyondan etkilenirsiniz. Araştırmalara göre baz istasyonundan 9,7 m uzaıklıkta olmak tehlikelerinden korunmak için yeterli. Ama başka araştırmalara göre de baz istasyonuna 400 metreden daha yakın yerlerde yaşayanlarda meme kanseri olma ihtimalinin diğerlerine göre 3 – 4 kat daha fazla, yani 400 metreden uzakta olmaya dikkat etmeli. Şu an için %100 kesin bir durum yok, bu sebeple çok fazla yakın olmamakta yarar var, 9.7 m sınırından fazla yaklaşmayın da 400 metrenin dışına isteseniz de günümüzde çıkmanız imkansız.
  • Ayrıca kullandığınız cep telefonunun SAR (Specific Absorption Rate – Belirli Soğurma Oranı) değerine de dikkat edin. Bu değer en yüksek 2 W/kg olabilir ama çoğu cep telefonunda 1W’ın daha altındadır. Yine de daha düşük SAR değerine sahip cihazlar kullanmaya çalışın. Bu değeri İnternet’te çeşitli kaynaklardan veya cep telefonunun kullanma kılavuzundan öğrenebilirsiniz. Mesela kullanam kılavuzunda yazanlara göre Nokia cep telefonları Siemens modellerine göre daha yüksek SAR değerine sahip, tabi sadece benim gördüğüm birkaç model, hepsi hakkında araştırma yapmadan bir yorum yapamam.
  • Cep telefonunu vücudumuzdan olabildiğince uzak tutmak. Evde vs. kapalı mekanlarda iken cep telefonunu cebimizde taşımak yerine evde bizden uzak bir yere koymamız en iyisi olur. Üzerimizde taşırken de bir kılıf kullanmak en iyisidir. Eski telefonumda kullanıyordum ama bunun için yeni kılıf almak biraz pahalı geliyor. Bir örnek vereyim; Toshiba G500 Portege telefonumun kullanma kılavuzunda kulakta kullanımda SAR değeri 0,406 W/kg, vücut üzerinde vücuda temas ettiğinde ise 0,838 W/kg olarak yazılı. Yani vücuda temas ettiğinde durum daha da tehlikeli.
  • Eğer var ise cep telefonunu harici anteni ile kullanın. Bu aygıtı vücudunuzdan uzaklaştırır. Aygıtı  alırken de bu özelliği göz önünde bulundurmalısınız.
  • Ayrıca ABS gibi çeşitli fren sistemleri ile etkileşimi de düşünerek cep telefonlarınızı araçlarınızda daha dikkatli kullanmalısınız, uçaklarda kapatmalı veya uçak moduna almalısınız.
  • Wifi gibi diğer kablosuz erişim özelliklerini gerekmedikçe kapalı tutmak. Aygıtınızı belirli bir süre Wifi ağı kullanılmadığında ağa erişimi kapatmaya ayarlayabilirsiniz. Telefonu Wifi ile kullanırken şarjı normalden daha kısa gider, yani bunu belki de Wifi anteni şebeke anteni kadar radyasyon yayıyor diye yorumlayabiliriz.
  • Görüşme dışında diğer özelliklerini az kullanmaya çalışmak. Yani onu sadece temel iletişim için kullanmak, diğer özelliklerini kullanmamak. Benim bile hadi be dediğim bir nokta ama yanlış birşey. Yerine işini yapabilecek farklı alternatifler kullanmak.
  • Cep telefonu kullanırken gözlerinizi de düşünüp ekrana fazla yakından bakmamak. Bu özellikle göz sağlığı için önemli. Hatta uzak gözlüğü kullanıyorsanız uzun süreli kullanımlarda gözlüğünüzü çıkarmanızı tavsiye ederim, yoksa zaten gözünüzü telefondan ayırdığınızda bir süreliğine gözlüğün varlığından şüphe edersiniz.
  • Araç kullanırken cep telefonu kullanmamaya çalışın, çok gerekli ise araç kitlerinden alın. Bunlar sayesinde kullanım esnasında dikkatiniz daha az dağılacağından daha güvenlidir.

Aklımda daha fazla şeyler vardı ama yazının bir kısmını dün gece devamını da şimdi yazdım, daha önceden aklımda olanlar da artık yok. 🙂

Bir de şu günlerde 3N (3G) muhabbeti dönmeye başladı. Bu hizmetin ülkemizde de sağlanması ile cep telefonları daha cazip aygıtlar haline gelecek, yani tehlikeleri daha da artacak. Ceplerimizdeki yerlerini iyice sağlamlaştıracaklar. Kullanım sıklığının artmasından başka sanıırm 3N şebekesi kullanımı şuan ki GSM şebekesine göre daha fazla tehlikeli. Çünkü bu sistemde bant genişliği çok daha yüksek ve çok daha fazla veri yüksek bant genişliği ile iletiliyor, bu da bağlantının kullanımı boyunca cep telefonunun daha yüksek sinyal çıkarması anlamına geliyor. Ayrıca 3N kullanımı esnasında cep telefonunun şarjının da daha çabuk bitmesi 3N şebekelerin daha tehlikeli olduklarına bir kanıt. Mesela şuradaki blogcu kardeşimizin denemelerine göre 3N kullanımı Wifi kullanımından daha fazla güç tüketiyor. Yani 3N Wifi’ye oranla daha yüksek sinyal üretiyor ve daha yüksek radyasyona yol açıyor. Bu baz istasyonuna uzaklığa göre değişir ama örneğin şehir dışlarında hiçbir hat çok iyi çekmez, yani böyle yerlerde cep telefonu daha tehlikelidir.

Cep telefonları artık gitgide gelişen özellikleri sayesinde hayatımızda inanılmaz bir yer almaya başladı, bilgisayarlarımızdan bile önemli hale geldi diyebiliriz, zira bilgisayar sayısından daha fazla cep telefonu var. Bu büyük kolaylıklar getiriyor ama sağlıkla ilgili zararları da olmasa. Bu sebeple herkesi cep telefonlarıyla aralarındaki romantik ilişkiden biraz uzaklaşmaya davet ediyorum.

Yorum yok

Henüz bir yorum yok.

Bu yazıdaki yorumlar için RSS beslemesi. Geri izleme URI

Yorum yaz